29 Kasım 2010 Pazartesi

Makarayı yine başa sardık.

Adanaspor taraftarını şaşırtmaya devam ediyor.
Denizli maçında izlediğimiz Adanaspor başka, Erciyes maçında izlediğimiz Adanaspor başka.
Diyarbakır maçında izlediğimiz Adanaspor başka Ordu maçında izlediğimiz Adanaspor başka.
Tunç Kayacı, Orduspor maçı öncesi ‘’Adanaspor taraftarları hangi takımı izleyeceğini merakla bekliyor.’’ demişti.
Demek oluyor ki Adanaspor iki kimlik taşıyor.
İstersem Denizli maçındaki gibi oynarım istersem GBB maçındaki gibi gibi oynarım.

Skor önemli ama takımın saha içerisindeki mücadelesi de bir o kadar önemli.
Saha içerisinde savaşmazsan maç kazanamazsın.

Neler oluyor orada!

Sezon başından bu yana kadro netleşmedi.
Defans kurgumuz her hafta değişiyor.
Metin Tuğlu ısrarla solbekte oynatılmak isteniyor..
Zaten kendisi de o bölgede oynamak istemediğini söylüyor.
Skor kimseyi aldatmasın, hak etmediğimiz bir beraberlik aldık.
Adanaspor Oyuncu yapısına göre sahaya sürülmeli.
Daha da ötesi formayı hak eden futbolcular giyebiliyormu?

Maç bitimi Takım tribünlere çağrılyor, futbolcular oralı bile olmadan soyunma odasının yolunu tutuyorlar.
Bu taraftarı öpün başınıza koyun.

Unutmayın!

Sporcular, kulübün yolcularıdır.

Hancı, taraftardır… Kulubü kulüp yapan da büyük yapan da taraftardır.
Futbolcuyu motive eden, onu takıma ısındıran, ona takım ruhu veren tribündeki taraftardır. Bu olmadıkça, takım olunmaz, karma olunur.

Hiç yorum yok: