23 Temmuz 2009 Perşembe

Platform'dan 60.000 TL'lik kombine




Adanaspor'da ışık yakıldı... Kombine konusunda pazartesi günü başlayan hareketlilik her geçen gün artıyor... Adanaspor taraftarlarının tek tek gidip 5 Ocak stadında aldıkları kombine biletler, minik Adanaspor taraftarlarının kombine katkısı derken bugün de Adanaspor Düşünce Platformu yöneticileri 5 Ocak stadına gelerek 300 maraton kombinesi değerinde 60.000 TL'lik kombine bilet aldılar... Adanaspor Yöneticisi Bülent Uzel, Adanaspor taraftarının tek başına mücadele eden Başkan Bayram Akgül'e destek olacağına inandığını söyleyerek, "Düşünce platformunun bu davranışı gerçekten önemli.. Başkanımız Bayram Akgül yurtdışında olmasaydı bugün burada olacaktı. Platformdaki arkadaşlarımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.. Tüm taraftarlarımızın kombine konusunda duyarlı olacaklarına inanıyorum"dedi... Düşünce Platformu Başkanı Şamil Şaşoğlu ise, Adanaspor'a katkı koymak için bir ışık yakmaya çalıştıklarını anlattı ve "60.000 TL'lik 300 maraton kombine değerinde bilet aldık...Kombine konusundaki katkımız devam edecek.. Kombine bilet almak maça girmek için alınan bilet olarak değil yılda bir defa Adanaspor'a yapılan katkı olarak görüyoruz. Tüm taraftarlarımızın da böyle davranmasını istiyoruz" şeklinde konuştu...

22 Temmuz 2009 Çarşamba

Ekrem Al gözüyle 2009-2010 transferleri.




İşte Adanaspor'un şu ana kadar aldığı 10 transferi...Adanaspor Teknik Direktörü Ekrem Al, yeni transferleri tek tek değerlendirdi.. Ekrem Al'ın değerlendirmesini kelimesine virgülüne dokunmadan aktarıyoruz...
ZÜLKÜF ÖZER: Mardinspor'da benim kadromdaydı.. Birinci kalecim sakatlanınca kaleyi devraldı.. O dönemde iyi bir performans gösterdi.. Yaşı genç, istekli, dürüst, efendi bir sporcu.. Kalecilik adına eksikleri olmasına karşın büyük aşama katetti. Bank Asya Birinci Liginde oynadı.. Tecrübe sahibi oldu ve yararlı bir transfer olduğuna inanıyorum...
KORAY ŞANLI: Beşiktaş ile özdeşleşmiş bir oyuncu. Tüm Bank Asya takımları almak istedi. Bizim takip ettiğimiz ve izlediğimiz bir oyuncuydu. Biz erken davrandık, sonuç geç sonuçlandı ama Koray'la erken konuşmanın ve temasa erken geçmenin sonucunda Koray'ı aldık. Trabzon yöresinde oynayınca iyi takip ettik ve iyi bilgiler aldık. İzlememizin dışında referansları çok iyi. Koray izlenilen ve takip edilen bir futbolcuydu. Üst seviyede takımlarda oynayabilir.. Fizik kalitesi yüksek.. Sebat'ta kiralık dönemini çok iyi geçirdi. Transferinde zorlandık ama alarak takımımıza güç kattık.. İlk müdahalesi yerinde ve topu oyuna iyi sokabilen bir stoper...
ANIL KARAER: Hem stoper hem de solbek oynayabilen bir oyuncu. Ligde solkenar oynamış. Çok devamlılığı olmamış olabilir, bir takım şansızlıklar yaşamış bir futbolcu. Ama futbol sayfasına baktığımızda çok başarılı ve lig takımlarında forma giymiş. O deneyimi almış bir futbolcu. Geçen yıl şansızlık yaşayarak Beylerbeyi'ne gitmek zorunda kaldı. 2 yönlük kullanılabilecek bir oyuncu. İki bölgede de aynı verimi alabiliyorsunuz. Genç, dinamik, verimli, deneyimli, agresif, katkı yapacak ve oynadığı bölgeyi dolduracak bir isim...
MUSTAFA AKÇAY: Orta sahada ön libero olarak çok koşan ve savaşan bir isim.. Oyunu iyi başlatabilen, çabuk ve seri bir futbolcu. Süper Lige gelmiş Antalyaspor kampına katılmış bir oyuncu. Antalya'da sakatlık geçirdikten sonra Hikmet Karaman gidince ayrılmak zorunda kaldı. Adanaspor'a büyük katkı yapacak. Araştırmalar ve referansları çok çok iyi...
ONUR ACAR: Onur kendini kanıtlamış bir isim. Belki bizim Emrah Bedir gibi sakatlık dönemi yaşamış ve tekrar sahalara dönmüş. Sakatlıktan çıkan Onur tekrar lige dönebilmek istiyor. Süper Lig havasını yakalamak isteyen, kendini ortaya koyan, kendini sınıflandırmak isteyen yetenekli bir oyuncu. Dürüst, oyun kalitesi yüksek, deneyimli, fiziksel açıdan problem olmayacak ama maç eksiği yüzünden hazırlık maçlarında biraz sıkıntı yaşayabilecek bir futbolcu. Ancak çok net söyleyebilirim; lig başladığında bize çok katkı yapacak deneyimli bir orta saha elemanı...
RAHMAN OĞUZ KOBYA: Üç bölgede kullanabileceğimiz bir futbolcu. Orta sahanın hem göbeğinde, hem sağ ve sol kenar oynayabilen hem de oyun kurucu olarak kullanılabilen bir futbolcu... Trabzonspor A takımından geldi.. Gerçi bir dönem Sebatspor'da kiralık oynadı. Kalitesi yüksek bir oyuncu. Bizden başka bir kulübe verilmeyecek bir oyuncuydu.. Çünkü Trabzonspor bu futbolcudan çok şeylerbekliyor. Başkanımızın ve bizim ilişkilerimiz sonucu Rahman'ı alabildik. Adanaspor'a müthiş katkı yapacağına inanıyorum...
AHMET ŞAHİNLER: Ahmet geçen sezon devre arası göreve geldiğimde almak istediğimiz bir oyuncuydu. Ancak bonservisi nedeniyle bu transferi gerçekleştiremedik. Şimdi sezon başı bu imkan doğdu ve Ahmet Şahinleri aldık. Referansları çok iyi, yanılmadığımız, izlediğimiz bir futbolcu. Çok kaliteli, yetenekli bir futbolcu. Uyum döneminde biraz sıkıntı yaşayabilir. Ama yetenekleri açısından Adanaspor'da oynayabilecek bir oyuncu...
SİNAN NEUMAİER: Genç bir yetenek.. Kendim seyrettim. Ankaragücü ile anlaşmıştı ve idmanlarına çıkıyordu.. Ankaragücü A takım ile PAF arasında kullanmayı planlıyordu. Ankaragücü'ne ziyaretim sırasında bu futbolcuyu seyrettim ve Adanaspor takımında kullanabileceğimi söyledim. Hikmet Karaman hocamız anlayışla karşıladı ve Adanaspor'a geldi. Kısa zamanda uyum sağlayacak, iyi işler yapabilecek ve Adanaspor'un geleceğine imza atabilecek bir futbolcu. Havadan ve yerden çok özellikle bir futbolcu. Kuvvetli ve kuvvetini kullanabiliyor. Dönüşleri, top iadeleri, mevkiisinde anlayışı bilen bir oyuncu. Seyrettiğimde attığı goller çok enteresan geldi. Atılabilecek zor gollerdi. Dikkatimi çekti ve son vuruşları net olan bir oyuncu...
İLYAS KAHRAMAN: İlyas'ı Adanalılara ve Adanasporlulara anlatmaya gerek yok.. Adanaspor'un aradığı ve istediği bir ON numara.. Faydalı olacağından şüphem yok. En az iki mevkii de görev yapabiliyor. Bize ağabeylik yapacak. Takımın saha içindeki kaptanı olacak. Saha içerisinde onun sayesinde futbolcularla diyalog kurabileceğiz.. Adanaspor'u başarıya götürecektir...
SAVAŞ ÖZDEMİR: Gurbetçi bir oyuncu.. Kaleci olarak yetenekleri var.. Avusturalya'dan geldi.. Adana kampında çalışmalarını beğendim ve Kartepe kampında yer almasını istedim.. Zülküf, Tolgahan ve Yaşar ile birlikte 4 kalecimiz oldu...Katkı koyacağını düşünüyorum..

16 Temmuz 2009 Perşembe

TURUNCU - BEYAZ


TURUNCU - BEYAZ

Pazar günü NTV Spor'da, 5' te 5 isimli yarışma programında bir yarışmacıya Andanaspor'un renkleri soruldu.

Yarışmacı bu kadar basit soruyu hemen cevaplayamadı, durdu, düşündü, biraz tereddüt etti, sonra Adanaspor diye cevaplandırdı.
Futbol konusundaki bilgisine güvenerek bir yarışmaya katılan yarışmacı Adanaspor'un renklerini hemen bilemeyince doğrusu biraz şaşırdım.
Bir zamanlar 1. ligde fırtına gibi esen dev gibi takımın bugün alt liglerde olsa bile futbolseverlerin gönlündeki müstesna yerini koruması gerektiğini düşündüğümden Anadolu futbolu adına üzüntü duydum.
Ne yazık ki bugün ülkemizde futboldan söz açanların büyük bölümü İstanbul'un 3 büyükler tabir edilen takımlarıylaKaradeniz temsilcisi Trabzonspor'un haricindeki gelişmelere yeterince duyarlı olamıyor, Anadolu takımlarının dertleriyle dertlenemiyorlar, sorunlarına sırtlarını dönebiliyorlar.
Adanaspor'un 1. lige ilk çıktığı sene Bursa'daki maçını seyretmiştim.
Turuncu -beyazlı Adanaspor 1. lige öyle bir sükseli başlamıştı ki, ilk maçlarda aldığı başarılı sonuçlarla liderliğe yükselmiş, Bursa' daki maça da lider takım hüviyetinde gelmişti.
Hem kendi takımlarını izleyebilmek, hem ligin yeni simasını görebilmek, hem de liderliği elinde bulunduran takımı seyretmek isteyen Bursalı futbolseverler o gün Bursa Atatürk stadını doldurmuşlardı.
Maç başladığında Adanaspor lider takıma yaraşır biçimde etkili oluyordu.
Sonra ki yıllarda BJK' ya transfer olarak futbol oynadıktan sonra çalıştırıcılığa başlayarak Bursaspor dahil bir çok takımda görev yapacak Dorde Miliç isimli Yugoslav futbolcu tribünlerden dikkatle takip ediliyordu.

Miliç tek başına takımına bir maçı kazandırabilecek kadar usta ayaklara sahip çok üst düzeyde kaliteli bir futbolcuydu.
Fakat Miliç'in çabaları Bursa'daki maçı kazanmalarına yetmedi.
Yetmedi; çünkü hakem faktörü ön plana çıkmış, tartışmalı bir penaltı gölüyle Bursaspor maçı 1- 0 kazanarak Adanaspor'u liderlikten etmişti.
Aradan çok uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen penaltı golünü bugünkü gibi hatırlıyorum.
Galiba ilk yarının ortalarıydı.
Bursaspor'un bir atağında Bursalı oyuncu ceza sahasında yere düşürülünce hakem düdüğünü çalarak eliyle penaltı noktasını gösterince, Adanaspor'lu futbolcular anında hakemin etrafını sararak karara itiraz etselerde sonuç değişmedi, Bursasporlu Halük Merinos tarafındaki kaleyi koruyan Adanaspor cezasahasındaki beyaz noktaya topu dikti, sol ayağıyla yaptığı atışla toıla kaleciyi ayrı ayrı köşelere yolladı, Bbu golle Bursaspor 1- 0 öne geçmişti.
Ertesi günü maçın krıtiğini yazan gazeteler penaltı kararını biraz ağır bulsa da bizim için önemli olan galip gelmemizdi.
O pernaltı pozisyonuna itiraz eden Adanalı futbolcular oyun esnasında; belki de 1. ligde karşılarına çıkacak sayısız engellerden sadece bir tanesini görebilmenin şaşkınlığını uzun süre üzerinden atamamışlardı.
Burası kurtlar vadisiydi, burada güçlü kadroyla güzel futbol oynamak yetmiyordu, Adanaspor haddini bilmemiş, liderliğe uzanmıştı.

Galiba brileri karanlık köşelerde hıııııım dediler, dur bakalım, o kadar da uzun boylu değil.
Ya haddini bilirsin, ya haddini bildiririz.
Adanaspor'u bu maç haricinde de defalarca zevkle seyretmiştim.
Bunların içinde 5-1 kazandığımız maçı da unutmam mümkün değildir.
Bursaspor her zaman ki gibi o sene de pek ahım-şahım değildi.
Rakip Adanaspor şakaya gelmeyen bir takımdı, sağı-solu belli olmuyordu, ne yapacağı önceden kestirilemiyordu.
İlk gol Adanaspor'dan gelince bir an ümitsizliğe kapılmıştık.
Yine mi? Sorusunu soruyorduk, tribünlerde birbirimize.
Bu maçıda mı kaybedeceğiz?

Bu takım ne zaman düzelecek?
Biz kahrolmaktan ne zaman kurtulacağız?
O gün karamsar davranarak futbolcuların günahını almışız.
Adanasporlu bir futbolcu ters bir kafa şutuyla topu kendi ağlarına bırakınca hem Bursasporlu futbolcular canlandı, hem tribünde oturan bizlere heyecan geldi.
İlk yarı bitmek üzereyken bir golde Bursasporlu futbolcu atınca ilk yarı 2-1 bizim lehimize sonuçlanmıştı.
Neticede 2.yarı peşpeşe atılan 4 golle o gün Bursaspor Adanaspor'u 6-1 mağlüp ederek bozguna uğratmıştı.
Tarafsız gözle bakarsak Adanaspor Bursa'da her zaman ağırlığını hissettiren bir takımdı.
Adana kenti Türkiyenin 5 büyüğk kenti olarak biliniyor, fakat bu büyük kentimiz sper ligde temsil edilmiyor.
Bu çok büyük bir eksikliktir. Adanaspor gibi takımların yeri mutlaka süper lig olmalıdır.

Adanaspor veya A. Demirspor; ya da ikisi birden süper ligde mücadele edebilirse, güneyli futbolseverler futbola daha fazla önem vereceklerdir.
Türkiye'nin 3. büyük ili İzmir'in süper ligde ekibi yokken 5.ilin takımı süper lige nasıl çıkar sorusuna ben oturduğum yerden doğru cevabı veremem.
Fakat mutlaka ve mutlaka bu soruya doğru cevap verebilecek futbol uzmanları mevcuttur.
Bence süper lige çıkabilmenin bir şartı da asla İzmirlilere benzememeleridir.
MB 'daki İzmirli arkadaşların futbol konulu yazılarını okuyorum, kendi kentinin takımı yerine İstanbul talımlarından birisinin taraftarlığını yaptıklarını hayretle izliyorum.
Göztepe; Altay, Karşıyaka, İzmirspor, Altınordu gibi bir devre damgasını vuran takımlar varken bunları bir tarafa bırakarak her hangi bir başka takımı desteklemenin çöküşü hızlandıracağını düşünüyorum.
İstanbul haricinde oturan vatandaşların kendi kentinin/ semtinin takımını canı- gönülden desteklemeleri gerekirken; tam aksine İstanbul takımlarını desteklemesini ben pek akla yatkın bulmuyorum.
Kentlilik bilinci kentin bütün değerlerine aynı oranda sahip çıkmakla gerçekleştirilebilir.
Anadolu kentlerinde yaşayanlar İstanbul takımlarını gözlerindde çok fazla büyütüyorlar, işi biraz abartıyorlar.

Kapıkula dışında başarısı yok denecek kadar az olan bir takıma büyük demek acaba ne kadar doğrudur?
İstanbul'un büyük denilen camialarına akıtılan paraların, verilen desteğin, kayırmanın, müsamaha etmenin 1/40'ı bizim Bursaspor'a verilse; eminim ki Bursaspor Avrupa'da destan yazardı.
Anadolu takımlarının taraftarları kendi takımlarının daha fazla başarılı olmasını arzuluyorsa, Bursaspor taraftarını örnek almalıdır.
Biz düşsek de, kalksak da tribünleri doldururuz, Karga'dan başka kuş, Bursaspor'dan başka takım tanımayız.
İzmir başta olmak üzere bütün Anadolu bizi örnek almalı, büyüklüğü kendinden menkul yapay büyüklerin balonunu patlatmalıdır.
Bu balon patlatılırsa; bundan sadece Bursaspor taraftarı değil, bütün Anadolu kazançlı çıkacaktır.
İşte o gün Göztepe'yi, Altay'ı, Karşıyaka'yı, Adanaspor'u, A. Demirspor'u, M.İ. Yurdu'nu, Boluspor'u, Samsunspor'u dünya gözüyle tekrar doya doya seyredebiliriz.

Yazar: Ümit İpekçeker

6 Temmuz 2009 Pazartesi

Metin Tuğlu gitmesin.


Yıllardır Adanaspor maçlarına gideriz.
Sol kanadımıza nihayet aradığımız kanat oyuncusunu bulduk derken elimizden kaçırmak üzereyiz.
Takımın iskeletiyle fazla oynamak doğru değil.
Ahmet şahini gönderiyorsun,Emre aktaşı kiraya veriyorsun,yunusu,Hakanı gönderiyorsun.
Hadi diyelim kaleyi koruyacak tolgahan var elimizde,hatta hakanın yeride dolabilir.
Giden sene ilk yarı iyi bir hakan izledik nedeni takım halinde kötüydük.
İkinci devre takım halinde iyi oynamaya başlayınca iyi olan hakan kaybolmaya başladı.
Sol kanatta metin tuğlunun yerini doldurmak bence bayağı zor olacak,en iyi bölgemizdendi, metin tuğlunun takımda kalması iyi olacaktır.
Metin tuğluyla Adanasporun dokusu uyuştu diyebiliriz.
Bir yolu bulunup takımda aklması sağlanmalı.

1 Temmuz 2009 Çarşamba