İlk kez süper liğe çıktığımız sezon ordu maçından bir anı.

Birinci liğe çıkmak için mücadele verdiğimiz yıllar ordu sporla karşılaşıyoruz.

Yağmurlu havada maçı izliyoruz o zamanlar daha stad daha büyümemişti

Arka maratondan üç bidon boğma rakı iki poşet portakal iple çektik.

Portakalın içini oyar bardak yerine kullanırdık.

Birinci liğe çıkmamızda büyük katkı sahibi olan miliçe o zamanlar şeytan lakabını takmışlardı o zamanki o zamanların futbol dueyeni olan gündüz kılıç ve federosyonda görevli Orhan şeref apak miliçe ya bu adam değil şeytan demişlerdi.


Maçta bir ara Yalçın bir arapası attı miliç kılını dahi kıpırdatmadı,ikinci defa bir ara pası attı orhan orta sahadan, yine miliç oralı dahi olmadı,arkasından üçüncü pası yolladı yalçın miliç bu defa füze gibi fırladı aradan avut çizgisine yakın yerde topu yakalayıp topu geri çekip ampul gibi köşeye taktı,sonrası ordu çözüldü maçı 3-0 gibi bir skorla aldık.

Milicin kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü attıktan sonra maratondaki demirlerin altında oturuyordum golün verdiği sevinçle bir zıplarsam kafamı demirlere bir vurursam kafam birden hızlı çarpmasıyla darbe aldım kanlar içerisinde kaldım hala izleri durmaktadır.

Şevket Gülümsek.

Hiç yorum yok: