23 Mart 2010 Salı
22 Mart 2010 Pazartesi
Yolun sonunda Turuncu güneş olacak.
Sen bizi şaşırtmaya biz seni sevmeye devam edelim.
Adanaspor’umuz bizi şaşırtmaya devam ediyor tıpkı geçmiş zamanlarda olduğu gibi.
1998 Yılındaki şampiyonluğumuzu hatırlayın, o sezon son maçta şampiyonluk vizesini almıştık.
Hatta çok ileriye gitmeye gerek yok 2007 sezonundaki Bank Asyaya yükseldiğimiz sezonu hatırlıyalım, herkesin bitti dediği anda Toros Kaplanları bir mucizeyi gerçekleştiriyor aradan sıyrılmayı başarıp kendini Bank Asyaya atıyordu.
Şimdide aynı durumları yaşıyoruz sanki,son düzlüğe yaklaşıyoruz bundan sonra ne olur bilinmez, bildiğimiz bir şey varki Adanaspor bizi şaşırtmaya devam edecek biz de onu sevmeye devam edeceğiz.
17 Mart 2010 Çarşamba
16 Mart 2010 Salı
Başarıya mı endeksli taraftarız.?
Giresun maçını geride bırakırken Trübünler bende hayal kırıklığı yarattı.
Niye hayal kırıklığı yaşıyorsun taraftar maça ilgi göstermiş trübünleri doldurmuş daha ne istiyorsun.?
Adanaspor futbol takımıda bu taraftara galibiyet hediye etsin,edemiyorsa biz görvimizi yaparız,diyen taraftarımız vardı trübünlerde.
Bazıları görevini yaptı kendi futbolcusuna küfür ederek.
Onlar görevini yaptı da biz görevimizi yapabildikmi.?
Nelerdi görevimiz.
Kısıtlı bütçesiyle,Türkiye’nin şampiyonluğa oynıyan en genç,Üstelik maçta forveti olmayan kadrosuyla sahada mücadelesini veren Toros kaplanlarına,saygı duymakmıydı yoksa onları yenilgiden sonra onur kırıcı şekilde protosto etmekmiydi.?
Görevimiz,Okan’a,Mohammed’e,Rahman’a küfür etmekmi yoksa onları onurlu mücadelelerinden dolayı alkışlamakmıydı.?
Görevimiz,Sakat olduğu halde fedakarlık yaparak bu maçta oynamak isteyen Emre’ye saygı duymakmıydı yoksa onu küstürmek için elimizden geleni yapmakmıydı?.
Görevimiz,Adanaspor’umuzun alt yapısından yetişmiş 17 yaşındaki Okan’ı motive etmekmiydi yoksa ona küfür ederek onu küstürmekmiydi.?
Görevimiz,Ümit Milli takımına seçilmiş bir yeteneği kaybetmektiydi,kazanmakmıydı.?
Görevimiz,takımımızı,galibiyette sevincimizi paylaşmak,malubiyette canınız saolsun diye çağırıp moral vermekmiydi.?
Görevimiz,trübünlere gelmiş olmak için gelip çekirdek çintmekmiydi,bireysel küfürlerle oyuncularımızı oyundan düşürmekmiydi, yoksa takımı motive etmek için uğraş vermekmiydi.?
Görevimiz,maç bitiminde Adanaspor’umuzdan iyi olmıyan Giresun’u alkışlamak mı,yoksa gencecik çocuklarımızı bu onurlu mücadelelerinden dolayı inançlarını kaybetmemeleri için bağrımıza basmakmıydı.?
Görevimiz küllerinden Adanaspor’u yeniden yaratan Bayram Akgül’ü onure etmekmiydi,yoksa ona sitem etmekmiydi.?
Her neolursa olsun bu olumsuz hareketler Adanaspor taraftarına yakışmadı,hani Toros Kaplanlarının iyi günde kötü günde yanındaydık.
Demekki aramızda sahte gülücük dağıtan renktaşlarımız varmış.
9 Mart 2010 Salı
8 Mart 2010 Pazartesi
Sinan Süngüoğlu.
Jardel Sinan süngüoğlu benzetmesi çok ilginç, Sinan oyuna girdiği anda değişik duygular içindeydim, acaba Kemal hoca nasıl bir değişiklik yaparda bu maçı kazanırız diye düşünüyordum.
Aklımda soru işareti oluşmuştu acaba doğru bir tercih yaptımı diye kafamda mukayase yapmaya çalışıyordum.
Bir yandanda yedek kulübesi aklıma geliyor maçı kazanmak için elindeki kadrodan alacağı tek oyuncu demekki sinanmış dedim.
Sinan oyuna girdikten sonra oyunu bıraktım sinanı takip etmeye başladım, çıkan oyuncu ile giren oyuncu arasında karşılaştırma yapmaya çalıştım.
Bir müddet Sinanın ayağına top bile değmedi, hay Allah bu çocuğun ayağına top değmiyecek herhalde dedim.
Golü attıktan sonra kafamda Sinanı yeniden bir değerlendirmeye aldım, hemen aklıma Antepbelediyeye attığı gol geldi, tek vuruş şık bir gol, Samsun maçında tek vuruş galibiyet golü.
Kendi kendime bu çocukta bir özellik var ama adını koyamadım, Erkin adını koymuş jardelizm.
Bilmem Jardeli anlatmaya gerek varmı top ile mücadelede olmayan, gol yollarında doğru zamanda doğru yerde durur tek vuruş gol yapardı.
3 Mart 2010 Çarşamba
2 Mart 2010 Salı
Adanaspor 0 3 Bucaspor .
İlahi adalet böyle istedi.
Çok güzel bir atmosferde başlayan maçın sonu hüsranla bitti.
İnanan taraftar beş ocağa akın etmişti stadı hınca hınç doldurmuştu.
Beklentimiz Buca’yı yenip lig ikinciliğine oturmaktı.
Adanaspor kısıtlı kadrosuyla devam ettiği mücadeleden galip gelmek için uğraştı, pozisyonlar buldu, kimine direkler izin vermedi kimine de ilahi adalet izin vermedi.
Dün açıkçası futbol şansı Adanaspor’un yanında değildi, ortada giden maçta olmayan pozisyonda yediğimiz golle başladık maça, Tolga bu soğuk şakaları arada bir yapıyor.
Daha maçın başlarında yediğimiz şok gol futbolcuların ve taraftarın demolize olmasına neden oldu.
Buca yenilgisi gecemizin kâbuslarla geçmesine neden oldu, stada gelen binlerce taraftara bir acı daha yaşattı Toros kaplanları, canları saolsun onların.
Protokol dikkatimi çekti boş yer kalmamıştı, Azim Öztürk’ün orda olduğunu öğrendim bu gece rahat uyuyabildimi acaba, Başkan feryadı figan eyledi bu takıma birkaç futbolcu alalım destek verin diye kimseden ses çıkmadı.
Maçın sonucu neden böyle oldu?
İlk onbirde Mohammedle başlamamız.
Uzun boylu fizik gücü yüksek bir Buca’ya karşı havadan oynamamız.
Düşünün Mehmet Battal ayakkabısının bağlıyor İzzet yanında sanki boyları eşit böyle bir takıma karşı havadan oynamak hataydı.
Kemal hoca’nın eski talebelerini çözemeyişi, eski talebelerinin Kemal hocayı çözüşü.
Buca maçını çok isteyen futbolcular strese girip altından kalkamadılar.
Her şey bitmiş değil önümüzde on maçlık bir seri var.
Ne mutlu bizeki şu an mağlubiyetine üzülecek, galip geldiğinde sevinecek bir takımımız var.
Bu futbolcuların ayaklarına sağlık dünki maçta ellerinden geleni yaptılar, mücadele ettiler ama olmadı, onlara güvenim devam ediyor, çok istediler stres kaybetmemizi sağladı.
İLAHİ ADALETE İNANIYORUM! BU LİĞDEN İKİNCİ OLARAK ÇIKACAĞIZ.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)