14 Aralık 2009 Pazartesi

Adanaspor 2-0 Orduspor.

Maçın zor geçeceğini tahmin ediyordum, açık, ısıran futbol yapısına uygun futbolcularımızın olmayışından dolayı oyunu kendi sahamızda kabullenip kontra futbolu tercih ettik.
Bilinçli düzenli savunma yaptık, Ordu sporun ileri uç elamanlarının kısa boylu oluşu işimize yaradı.
Dört, iki, üç, bir taktiğiyle sahaya dizilen Kemal hocanın cengâverleri bize mutlu bir hafta yaşattılar.
Biz oyunu kendi sahamızda kabullendik, Ordu top oynuyor göründü.
Topa ilerde basıp top kovalayacak futbolcuların eksikliği önliberolarımızın yetersizliği Ordu spora oyuna hâkimiyet hakkı tanıdı.
Anıl bu sezonun en iyi olumlu futbolunu oynadı.
Metin kendisine Allah vergisi olan futbolunu bu maçta gösterdi iyi oynadı.
Fevzi bu hafta silik futbolu tercih etti, biraz artistik yapayım dedi tutturamadı.
Duran toplarda laubali davrandık bunların üzerinde durulması gerekir Kemal hocam bunları görmüştür sanırım.
Emre’yi tebrik etmek gerekir, boğa gibiydi maşallahı var tek hücum oyuncusu olarak görevini yaptı.
Onur’lardan Onur Acar gereksiz bir sarı kart görerek taraftarın tepkisine neden oldu.
Onur demir taş’ın giden sene de Karabük’te bir füzesine şahit olmuştuk dönen topu yine emre tamamlamış hakem golü saymamıştı.
Zülkif kalesinde tedirgindi ilk defa taraftarın önüne çıkmasına bağlıyor güvenmeye devam ediyorum.
Mbilla değişik bir görev üslendi defansa kadar gelip yardımlaşması güzeldi. Biraz tutuktu ama yinede fazla sırıtmadı.
Rahmanın biraz daha çalışıp görev üslenmesi gerekir.
İlyası eski İlyas olarak izlememiz yakın,izzet elinden geleni yaptı.
Defans elamanları görevini layıkıyla yaptılar topu oyuna sokarken biraz daha ciddi olmaları gerekir.

7 Aralık 2009 Pazartesi

Kartal galibiyeti bizi yanıltmasın.

Ne yazıkki maçı dinliyemedim.
Bu haftayı sezonun bir ilkini gerçekleştirerek savuşturduk.
Bir tarafta sahasında malubiyet yüzü görmiyen hatta oynadığı maçlarda kalaesinde tek gol gören Kartal bir yanda yedi haftadır malup olmıyan Adanaspor.
Haftanın takımı oluruz herhalde.
İlklerin takımı Adanaspor ,İlkleri severiz.

Kartalın golleri arka arkaya gelince bir ara düşündüm tarih tekerrürmü edecek diye.
Antalyadaki finallerde 3-0 dan üç üçe getirdiğimiz maç aklıma geldi.
Şimdide bunlarmı bize aynı durumu yaşatacaklar diye.
Allah'tan 4-0 skoru yakalamıştık,yakalama şansları yok gibiydi.
Kartal son dakikalarda kafamızı bozmayın der gibi iki tane salladı,istese devamını getirebilirmiydi orasını Allah bilir.

Sonuca birazda objektif bakmak istiyorum,amacım galibiyetimize gölge düşürmek değil benimkisi hüsnü kurununtumda olabilir.
Kartal spor kendi sahasında bu sezon bir gol yemiş bir takım,işin garip tarafı bu takımın bir maçta dört gol birden yemesi.
Bir takım dört beş gol yiyemezmi diyenlerin sesini duyar gibiyim.
Bizde bu sezon hiç bir takıma dört gol atamadık,eğer sonuç böyleyse vardır bir hikmet.
Kartal spor'un futbolcularının maaşını alamadığını biliyoruz,maçı kazanmamıza etken olmuş olabilirmi.
Defanslarından iki önemli elemanlarının olmadığını biliyoruz bu da bir etkendir diye düşünüyorum.
Olayı ordu maçına getirmek istiyorum,Ordu spor'a çok sıkı hazırlanmamız lazım gücümüzü Ordu maçında görme şansımız olacak,zira çoktandır stada giremez olduk.
Ekrem hoca Adanasporu iyi tanımasına rağmen bu hafta oynanacak Ordu maçını zorda olsa kazanacağımızı ümüt ediyorum.
Gelde yanma!Eciyes,Kocaeli,Rize,Altay ve Konya'ya kaptırılan puanlara.

Ekrem hoca'nın Adanaspor'u çok iyi tanıyor olması bir avantaj dezavantajmı teşkil eder tartışılır.

27 Kasım 2009 Cuma

Bir yudum mutluluk.

Sabahtan başlar hazırlıklar,üzerimizde bir sevda bulutuyla,bir yudum mutluluk yaşamaya sana geliyoruz.
Tatlı bir heyacanla Kaşkollar takılır formalar giyilir içimiz içimize sığmaz kıpır kıpır yerimizde duramayız..
Heyacandan kalp atışlarımız yükselir,avuçlarımızın içi terlemeye başlar,hararet basar vücudumuzu,sanmaki havanının sıcaklığından,bu sana olan sevgimizden sen bizi böyle bil.
Hava soğuk muş,yağmur yağmur yağıyormuş fark edermi,turuncu sevgin yağmura şemsiye soğuğa set oluverir ısıtır bedenimizi.
Düğüne gider gibi bir yudum mutluluk tatmaya geliyoruz.
Seni sana sana anlatmak için mabedinde sana destek vermeye geliyoruz,

Bizim sana olan sevdamızın adı kondumu bilmiyorum ama aynı şehirde yaşamamıza rağmen ne sen Ferhatsın nede biz şirin.
Bir tek bildiğimiz şey seni çok seviyoruz seninle ömrümüzün en güzel hikayesini yaşamaya çalışıyoruz.
Bu bir zaman geçirme değil sende bilesinki sana olan bağlılıktan yüreğimizi kavuran turuncu sevginden.

Mabedinde Seninle buluşmak kadar güzel bir duygu varmı bilmiyorum,sen bizi ister üz ister sevindir, biz mutluluğu sende arıyoruz.
Gerçi üzsen ne olurki biz senin her halinden mutlu olmaya çalışıyoruz.
Sen bir aralar kayboldun seni aradı gözlerimiz,hayaller kuramaz olduk yine mutluluğu başka yerlerde aramadık.
Niye arayalımki Sen yokken biz hayalet süvari olduk,dört gözle bir gün ansızın çıkıp gelmeni bekledik.
Seni kaybetmek ne kadar acı ise tekrar sana kavuşmak o kadar güzel bir duygu,kaybetmenin acısını,tekrar kavuşmanın hazzını kelimelere sığdırmak imkansız bir şey.

Kaybolmakla Acıların en büyüğünü tattırdın daha büyük acın ne olabilirki,seni tekrar bulduk seni kaybetmek istermiyiz sanıyorsun.
Vermeden alamazsın mutluluğu,vardır seninle mutlu olmanın bir bedeli.
Biz sana kızamıyoruz kızgınlığımız seni bizden ayrı bırakanlara,sevgimize ihanet edenlere.
Sevgi bumudur?Son zamanlarda sahaya atılan maddeler yüzünden sana gelemiyoruz bu bir mazeret değil elimizde olmayan sebeplerden dolayı ihanete uğradık.
Bunlarıda aşacağız elbet bir gün bir yudum mutluluğu yaşamak için sabırla inatla bekliyoruz.
Bu hafta sana gelemiyoruz,sebep olanlar uslanacak elbet bir gün.

6 Kasım 2009 Cuma

Bayram Akgül kürkcüler cezaevini ziyaret etti.

Adanaspor'dan anlamlı ziyaret...



Adanaspor'dan anlamlı ziyaret...
Adanaspor ailesi, Kürkçüler Cezaevinde Tutuklu ve yükümlüleri ziyaret etti...

Adanaspor’da Başkan Bayram Akgül ile beraber futbolculardan Kaptan İlyas ve Fevzi, Kürkçüler cezaeinde Tutuklu ve yükümlülerle bir araya geldiler. Duygusal anların yaşandığı seminerde Adanaspor Başkanı Bayram Akgül’e büyük ilgi vardı..

Cezaevinin açtığı kurslarda dereceye giren Tutuklulara Başkan Bayram Akgül ve futbolcular tarafından Forma ve futbol topu hediye edildi. Günün anısına ise Başkan Akgül’e Ebru sanatından yapılan tablo armağan edildi.

Cezaevinde tutuklular Turuncu-Beyaz sloganları atarak Adanaspor’u Süper Ligde görmek istediklerini söylediler.

Akgül: Süper ligi sizlere armağan edeceğiz
Adanaspor Kulübü başkanı Bayram Akgül bu sezonda Süper lige çıkacaklarını ve onun ardından yeniden cezaevine ziyarette bulunarak şampiyonluğu kendilerine armağan edeceğini söyledi..Geçtiğimiz sezon okullara gittiklerini ve seminerler düzenlediklerini söyleyen Başkan Akgül ‘’ Amacımız ulaşabildiğimiz her kesime Adanaspor’u anlatmak ve bu sevgiyi onlarla paylaşmaktır.Sizlerin arasında olmaktan son derece mutluyum.Bende sizler gibi Süper Lig heyecanı yaşamayı çok istiyorum.Geçen sezon ara verdiğimiz şampiyonluk serisine bu yıl devam edeceğiz’’dedi..

İlyas: Kalplerinizin bizlerle olduğunu biliyoruz
Takım kaptanı İlyas Kahraman’da Tutuklu ve yükümlülerin duygularını paylaşarak ‘’ Her maçı bizlerle yaşadığınızı biliyorum’’ ifadesini kullandı. Takım olarak Şampiyonluk için ant içtiklerini söyleyen tecrübeli futbolcu’’ Beni bu takıma kaptan olarak layık gören başta Sayın Başkanıma çok teşekkür ederim.Çok genç bir takımız.Futbolcular olarak sizlerin de bizlerden beklentilerinin farkındayız.Sezon sonunda bu coşkuyu sizlerle yaşayacağız’’şeklinde konuştu.

Fevzi: Adanaspor’da olmak büyük şeref
Bu sezon attığı gollerle adından sıkça söz ettiren Fevzi Özkan’da Transfer olduğu günden bu yana Adanaspor’da olmaktan mutlu olduğunu ve Turuncu Beyazlı forma altında ikinci şampiyonluğu yaşamak istediğini vurguladı.Adanaspor Ailesi olarak bu yola baş koyduklarını belirten Fevzi Özkan ‘’ Cezaevinde bulunan taraftarlarımızda her maçta kalben desteklerini sürdürsünler.Her maçımızı kazanmak için sahata çıkacağız.Erciyes galibiyetinde onlara armağan etmek istiyoruz’’ifadesini kullandı.

Adanaspor Düşünce Platformu Treni Anıtkabir’e Kalkıyor.




Adanaspor Düşünce Platformu Treni Anıtkabir’e Kalkıyor
Adanaspor Düşünce Platformu olarak, sosyal sorumluluk anlayışı ile maddi durumu yeterli olmayan başarılı 50 öğrenciyi 6 Kasım Cuma günü Ankara’ya götürüyoruz. Öğrenciler kendileri için özel olarak yaptırılan Adanaspor montları ile öncelikle Anıtkabir’i, Eski meclis’i, Anadolu Medeniyetler müzesini ve resim-heykel müzesini gezecekler.

Sosyal sorumluluk projesine göstermiş oldukları ilgi ve alakadan dolayı öncelikle Yüreğir Kaymakamı Sayın Abdullah Dölek’e, Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Ahmet Özdemir’e ve sponsorlara Adanaspor Düşünce Platformu olarak en derin şükranlarımızı sunarız.

Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü De “Turuncu” Dedi
Adanaspor Düşünce Platformunun 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü Ve Atatürk Haftası dolayısıyla organize ettiği Ankara gezisi öncesi geziye katılacak öğrencilere Adanaspor montları teslim edildi. Platform adına Dr.Şamil ŞAŞOĞLU katkılarından dolayı Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Özdemir’e Adanaspor forması hediye etti. Ahmet Özdemir bu güzel düşünceye vesile olmaları nedeniyle Adanaspor Düşünce Platformuna teşekkür etti.
Adanaspor Düşünce Platformu

2 Kasım 2009 Pazartesi

Adanaspor Düşünce platformu Adana Ankara treni hazırlıkları için Yüreğir Milli Eğitim Müdürüne bilgi alışverişi için ziyarette bulundular


Adanaspor Platformu'ndan örnek davranış..
Yüreğir'de yaşayan durumu iyi olmayan öğrencileri 10 Kasım nedeniyle Ankara'ya Anıtkabire götürecek olan Adanaspor Düşünce Platformu treni cuma günü kalkacak..


Adanaspor
Platformun Başkanı Şamil Şaşoğlu, Erkin Doygun, Mahir Alev ve Serkan Toyganözü Yüreğir İlçe Milliği Eğitim müdürü Ahmet Özdemir'i ziyaret etti.

Anıtkabir'e gidecek olan öğrenciler hakkında bilgi alan Platform Başkanı Şamil Şaşoğlu, "Amacımız Yüreğirde yaşayan ve 7 ila 8. sınıf öğrencilerini Anıtkabir'e götürmek istedik. Cuma günü trenle gideceğiz. Çeşitli okullardan yaklaşık 30-35 öğrenci için Adanaspor montları yaptırdık ve Ankara'yı görme şansı olmayan öğrencilere bu imkanı tanımak istedik. 10 Kasım gibi anlamlı bir günde bu ziyaretten öğrencilerin çok şeyler öğreneceklerine inanıyorum" dedi.

Yüreğir İlçe Milliği Eğitim Müdürü Ahmet Özdemir de, öğrencilerin özellikle derslerinde başarılı ve imkanı olmayan kesimden seçildiğine dikkat çekti ve böyle bir etkinliğin büyük faydasını göreceklerini ifade etti.

31 Ekim 2009 Cumartesi

GaziAntep B.B 0-2 Adanaspor.

Antep maçına çıkarken eksikler fazlasıyla düşündürüyordu.
Acaba buradan puan yada puanlar çıkartabilirmiyiz diye.
Antep maçı öncesi bir alt kategoride oynıyan Konya şekere yenilmemiz kafamızı iyice karıştırmıştı.
Hayır normalde Konya şekere elenmemiz bizi çok fazla üzdü dersek yalan olur.
Etimiz belli budumuz belli bu dar kadroyla kupada ilerlememiz bize pahalıya mal olabilir korkumuz o yoksa……
Başkanımızın ve teknik drektörümüzün kupayı önemsiyoruz sözleri üzerine ümütlenmiştik.
Antep maçında ilk yarı itibarıyla her şey yolunda gitti plakamızıda yazdık umduğumuzdan fazlazıyla ilk yarıyı kapattık.
İkinci yarının başlarındada oyunu istediğimiz gibi yönlendirdik.
Metin tuğlu bu maçta elinden geleni fazlasıyla yaptı,bu güne kadar kendini kadroda görmek istemeyenlere adeta nazire yaparcasına kendini maça verdi.
Maçın ilerliyen bölümünde orta sahayı kalabalık tutmaya çalıştık,Yakaladığımız kontra ataklarla ikinci golüde bulduk.
Böylece korkarak gittiümiz Antepten altın değerinde üç puanla dönüyoruz.
Kemal hocamıza ayrı bir parantez açmak istiyorum deplasmanda geldiğinden bu yana altı puan kazandırdı deplasman takımımı olduk ne.?
Bundan sonrada deplasmanlarda puan yada puanlar kazandırmaya devam eder umarım.
Şimdi gelde yanma Rize’ye,Buca’ya,Bolu’ya kaptırdığımız puanlara.
Hayır yenildiğimiz bir yana Kemal hocamız o günlerde takımın başında olsaydı belkide onurumuz kırılmıyacaktı.
En azından bu kadar kırmızı ve sarı kart yemiyecek,artı olarak o kadar golde yemiyecektik belki.
Eeee bazıları talan etti,Kemel hoca bir yandan düzeltiyor bir yandanda kazanıyor.
Devam kaplan,devam Kemal hocam,böyle devam.

2 maç seyircisiz oynama cezası

2 maç seyircisiz oynama cezası
Beğendiniz mi yaptığınızı...
Bazan sözler biter söylenecek söz bulamazsınız.
İşte böyle bir durum yaşıyoruz.
Akıllanmıyoruz ders çıkartmıyoruz geçmişimizden.
Ne çabuk unuttuk yine Altay maçıydı o Altay maçından sonra yaşadıklarımızı film şeridi gibi kafanızda bir canlandırın.
Eğer bu yaşadıklarımız size bir şey hatırlatmıyorsa,sözün bittiği yerdeyiz.
Bu kişiler artık çizmeyi aştı başka çözüm yolu vardır herhalde.

27 Ekim 2009 Salı

26 Ekim 2009 Pazartesi

Beraberliğe bahanemiz varmı.

Ya Allah için ne zaman kendimize geleceğiz,niye bu kadar ağresif bir taraftara sahibiz.
Dışarda irlandalı aramaya gerek varmı,irlanda’lılar içerde ama bir türlü önlem alamıyoruz.
Tabi olanlar genelde bireysel oldu,Allah’tan maraton seyircisi sağ duyulu davrandı.
Olayların büyümesine çanak tutmadı.
Güvenlik güçleri çok yetersiz,bu şekilde stat güvenliği başımızı ağrıtacak.
Güney köşede oturanlar bu maçtada üzerine düşeni yapmak istedi fakat maratona geçiş kapısını kitli tuttular.
Maça gölge düşürdük,taraftarımızın sicilini bozduk yakışmadı bize.
Maçta güvenlik görevlisi polisin aktardıklarına göre kardeş takım taraftarı yine üzerine düşeni yapmış.
İzmir’den gelen iki otobüs dolusu Altay taraftarına dost takım kardeş takım diye lanse edilen takım taraftarlarıda katılınca sayı yüz elli iki yüzü buldu.
Altaylı taraftarlar aralarına aldıkları İrlandalıların gaz vermesiyle kuzey kale arkasında koltukları kırdılar.
Altaylı taraftarlarıda anlamakta zorluk çektik durduk yere koltukları kırmalarına anlam veremedik.
Adanaspor düzlüğe çıkacağını beklediğimiz anlarda bir şeyler oluyor bir türlü gereken sıçramayı yapamıyoruz.
Bu geçmişten beri hep dikkatimi çekmiştir.
Maçı yöneten hakemi,kalecimiz tolgayı,habipi Allaha havale ediyorum.
İzzet sakatlandı umarım Antep maçına yetişir o bölgede altarnatifimiz yok.
Sanırım habipi bundan sonra kemal hoca kadroda hatta Adanasporda dahi düşünmüyecek.
Geçen haftaki Samsun maçına nazaran biraz daha iyi oynadık diyebilirim.
Takımda göze batan oyuncular Emre,Rahman,Fevzi,birazda kibongtu.
Anılda çok düşüş gördüm,yediğimiz ikinci golde tolga kadar ersanda hatalıydı.
Takım maçın son dakikalarını ecel teri döktürerek izletti.
Buda kondüsyon olarak yetmişinci dakikaya kadar dayanabiliyoruz.
Hakem ermenin düşürülmesine rakip oyuncuya kart olarak kırmızı göstermeliydi.
Bakalım yorumcular Emrenin düşürülmesinden bahsedeceklermi.
Yoksa hep taraftarın yaptıklarındanmı bahsedecekler.
Dışarda içerde masumane şekilde biber gazı yiyen taraftarımıza geçmiş olsun.
Hiç bir rakip taraftar Adana'daki gibi rahat edemez.

20 Ekim 2009 Salı

Giresun Adanaspor 0-1

19 Ekim 2009 Pazartesi

Adanaspor Altay maçı üzerine.

Her maç ayrı hava ve heyacanla geliyor.Altay maçıda onlardan biri.Deplasmanda kaybettiğimiz buca ve bolu maçının birini giresun galibiyetiyle telafi ettik.Şöyle geriye dönüp baktığımızda her maçı iki puan hesabıyla şampiyonluğun geleceğini varsayarsak.Fazla bir şey kaybetmiş sayılmayız,kayıp Rize maçı görünüyor.Hesapta iki puan kaybı oluştu,kayıp iki puanı telafi edebilirsek şampiyonluk potasından kopmamış oluruz.Taraftar bu maça ayrı önem vermeye çalışıyor,özellikle genç arkadaşlar.Bence böyle aşırı motivasyona gerek yok.Normal sırdan hazırlanmakta fayda var.Oyuncuları gereksiz yere sitrese sokmaya gerek yok.Bunların örneklerini çok yakın geçmişte yaşadık.Üçüncü liğde diski maçında,ikinci liğde şeker maçında konvoylarla takımı havaya sokmak istedik.Her iki maçıda kaybettik,hatta sahada Adanaspor'u tanıyamadık oynadığı futbol ile.Maçı kazanmak için özverili olalım takıma gerekli desteği verelim yeterli olacaktır gerisi genç kaplanlara kalıyor.Çok zor bir maç olacak kazanan çok şey kazancak altı puanlık maç diyebiliriz.Liğin üst sıralarındaki takımların bir birleriyle maçları olacak liğ yavaş yavaş şekillenmeye başlıyacak.
VE BALON PATLADI
bu maçın özeti budur arkadaşlar.herkes ama herkes tarafından aşırı derecede şişirilen,adlığı başarısız sonuçların hepsine bu zamana kadar birer kulp taktığımız çok sevdiğimiz GİRESUNSPORUMUZ elimizde patlamış durumdadır.hoca ligin en iyi hocası,ama gelin görünki bugün takımı hangi futbol anlayışıyla sahaya çıkardı Allah aşkına birisi söylesin.90dakika boyunca 1tane kafa topu alamadığımız rakibe karşı inatla şişirme toplarla oynamaktan başka birşey yapmadık.1tane de 'ammman bu nasıl kaçar'diyeceğimiz pozisyonumuz yoktu.5tane pası üst üste yapmayıp şişirmek eskidendi.geçti onun modası sayın hoca.defans,özellikle ismail amatörde yapılmayacak hatalar yaptı.zaten ilk yarıda çıktıgı kafa topunu ıskalayınca rakibin aşırttığı topu çizgiden çıkarmasak emin olun kontrataktan 2-3 tane daha yerdik.hele bir pozisyonda rakipten çalımı yeyip pozisyon verince hiç alakasız yerde özgür bayerin üstüne gidip itelediği an ismail güldüren benim açımdan bitmiştir artık.orta sahamız bal yapmayan arılar misali,bir oraaya bir buraya saçma presler yapıp durdu.o preslerin etkili oldugunu da söyleyemem.orta saha dediğin aynı anda pres yapar,aynı anda kapanır,arkadaşının sıkıştıgı anda pasa geçer,yardıma gider.hiçbirini göremedikki onlardan.düz,etkisiz,yavan paslar atma çabasındaydı hepsi.zaten onuda beceremedikleri için ileri top şişirdiler sürekli.biraz şenol içlerinden sıyrıldı bu konuda.en azından isteği vardı ve bilerek oynamaya çalıştı.onun bile 1tane orta veya ara pası yapmadıgını düşünrsek maçın kendi açımızdan ne kadar berbat geçtiğini daha iyi kavrarız.forvet hattı geriden beslenmediği için top almak amacıyla orta sahaya,hatta defansa kadar geldi.böyle oluncada takım forvetsiz gibiydi sanki.dakika 85olmuş,eren görür sol kanatta top almış,orta yapacak veya pas atacak ama gelin görünki ne ceza sahası içinde bir adam var,nede yakınında pas alışverişi yapacağı kimse var.maçın hakemi bence vasat bir görüntü çizdi.oyunu süzemedi,avantajları,sarı kartları orantılı kullanamadı ama gelin görünki bizim lehimize olacak iki tane önemli yanlış kararlar verdi.birisi ilk yarının son saniyesinde emre aktaşın (yanlış görmediysem) ismail güldüren tarafından bariz biçimde çekilip düştüğü pozisyondur ki net bir penaltıdır.diğer bir pozisyon ise duran topta top oyuna girmesine rağmen yine ismailin rakibin beline yaklaşık 10saniye boyunca sarılıp,yere düşürdüğü pozisyonki ikisi de temiz penaltı diye düşünüyorum.hani hakeme çok tepki gösterdik ancak hakem bile bu maçın en azından berabere bitmesi için elinden geleni yaptı.bugünkü en iyi performans maalesef çoğu zaman oldugu gibi genç çotanaklarındır.grubun herhangi bir mensubundaki yürek,11kişinin 5tanesinde bulunsa bugün çok farklı olurdu skor.bence bizim takımın 32 yıllık süper lig hasretini bir sene daha ertelediği bir sezon olacak bu sezonda.sene sonunda yerimiz 10-14 arasında olur büyük ihtimalle.küme düşmeyiz çünkü paf takımla çıkan kocaeli,kötü kadrolu orduspor,gençlerbirliğinin üstüne düşmediği hacettepe,kepenkleri kapatma noktasındaki samsunspor,2.lig kadrolu çanakkale varken bizim takıma sıra gelmez.ilk altıya giremeyiz çünkü koptuk.bu moral bozukluğuyla kıpırdanma bile olmaz bu takımdan.o günlerin özlemi bu senede bitmeyecek


Maçı izleyemedik giresunlu arkadaşımızın yorumuyla maçın özeti.


14 Ekim 2009 Çarşamba

Adanaspor Giresunspor maçı üzerine.

Giresun spor haftalar sonra kendi taraftarının önüne çıkacak.Buda bizim açımızdan bir şanssızlık.Futbolcusu taraftarı biraz heyacanlı olacak.Evlerinde haftalar sonra oynamalarından dolayı kesin kazanmaya oynıyacaklardır.Bu karşılaşmaya dönüm maçı olarak bakacaklardır.Kadrolarında hep süperliğ deneyimli futbolcular bulundurmaktalar.Giresun bankasyada en iyi kadroya sahip diyebiliriz.Bizde oynıyan Volkan bekiroğlu ve Emrah erende kadrolarında bulunmakta.Biz bu tecrübeli kadroya karşı çok koşarak açığı kapatabiliriz.Kemal hocanın istifasına neden olan demirspor maçında rakip takımın başında Levent eriş vardı.Hocamız bu maçı rövanş olarak görür en az bir beraberlikle döner umarım.Embillanın sakatlığı geçerse süratı ve kıvraklığıyla sürprüz goller bulabiliriz.Orta alanda Onur Acarın cezası sona erecek diğer onura nisbeten daha iyi.Giresun maçını kazasız atlatırsak önümüzde üç maçlık kazanabileceğimiz bir seri var.Tekrardan iyi bir hava yakalama şansımız var önümüzde.Kemal hocamızın gelmesiyle iyi bir başlangıç yapmamız gerekiyordu.İyi bir başlangıç yaptık,futbolcularımızında bozulan moralleri bir nebzede olsa yerine gelmiştir.Biz giresuna nazaran biraz daha rahat çıkacağız.Onlarda kazanmak için saldıracaklardır buda bizim için avantaj olacak.Giresunun hücumlarına ne kadar dayanabiliriz bilmiyorum ama 65 dakikaya kadar dayanabilirsek galip bile gelebiliriz.

Adanaspor samsun maçının yorumları.

Adanaspor 2 -0 Samsunspor.

11 Ekim 2009 Pazar

Adanaspor 2-0 Samsunspor






Oynanan oyun keyf vermesede kazanmak çok güzel.
Emremiz saolsun,geri dönmese ne hale düşerdik merak ediyorum.
Eski maçlarda bloklar arası çok boşluk oluyordu Kemal hoca buraya çözüm bulmaya çalışmış elindeki kadroya göre.
Şu an bank asyanın en genç üç takımından biriyiz ama bunu sahaya yansıtamıyoruz.
Buda kondüsyon eksikliğinin olduğunu gösteriyor.
Defans diğer maçlara nazaran pozisyon vermedi.

Kalecimiz Tolganın iyi performans göstermesini isterdim,bir ara bir topa öyle bir atladı amatörde bile böyle bir atlama sitili yok.
O an aslında değişik duygular yaşadım,oysaki biz tolgaya güvenmiştik Rize maçından bu yana bir nevi puan kaybetmemizin baş mimarı oldu.
Demekki kapasitesi bu kadar.

Turbeylerin maç başlamadan Ahmet Şahin diye tezeruhat yapmaları düşünmeden de olsa tolganın moralini bozduklarının farkında değillerdi.
Trübünde Arjantin köşesi niye ağresif davranıyor anlam veremiyorum.

7 Ekim 2009 Çarşamba

Değerini Bilmek Gerek,

Değerini Bilmek Gerek,

Güzel bir Yıldız Tilbe şarkısı olmaktan öteye manası vardır bu sözlerin benim için.

Gerçekten bazı şeylerin değerini bilmek gerek.

1954 yılında kurulan Turuncu Beyaz renkli Adanasporun değerini bilmek gerek.
İlk kurucuların, Mehmet Şanlıtürk, Mustafa Bekbaş, Erol Erk, Ali Gedikbaş ve Dr.Muzaffer Eraslan'ın değerini bilmek gerek,

Bunlardan sonra görev almış tüm Başkanların şahsında Hikmet Savatlının değerini bilmek gerek.

Bugüne kadar bu formayı ıslatmış tüm futbolcuların, Orhan Yüksel, Velkoviç, Miliç, Reşit, İsa, Kayhan, Peroviç, Sabotıç, Darko,Altan,Necati, adını sayamadığım yüzlercesinin değerini bilmek gerek.

Görev alan tüm antrönerlerin şahısında özellikle Gündüz Tekin Onay’ın değerini bilmek gerek.

Kurulduğu günden bu takıma sevdalanarak arakasından giden,milyonlarca taraftarın,maratonun, kalearkasının,kaplının,Arjantin köşenin, Arap Kemal’in, Amigo İbonun, Tantana Kemal’in, sağır dilsiz Yahyanın değerini bilmek gerek.

Tribünlerde taraftar oluşturmak için çaba gösteren, mücadele eden Cefakarların,Vahşi Kaplanların,Hayalet Süvarilerin, ve son olarak Turbeylerin değerini bilmek gerek.

Taraftarı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek adına çaba gösteren Adanaspor org ve Toros Kaplan sitelerinin değerini bilmek gerek.

Her türlü olumsuz baskıya rağmen basında Adanasporun sesi olmaya çalışan
Serkan Şenyürek’in , Nedim Soylu’nun, Adnan Ercan,ın, Hakan Tabakan’ın değerini bilmek gerek.

Adanasporun adını duyurmak adına gönüllü olarak çaba gösteren Düşünce Platformu başkanları Mahmut Reyhanioğlu. Şamil Şaşoğlu ve diğer üyelerinin değerini bilmek gerek.

Umutların tükendiği gün bu takımı ve renkleri ayağa kaldıran Başkan Bayram Akgül ve ailesinin değerini bilmek gerek.

Son olarak Turuncu ve Beyaz renklerinin ve uğruna verdiği şehitlerden dolayı eklenen siyahın değerini bilmek gerek.
Mahir Alev.

Yeni bir sayfa açalım seninle Kemal hocam.


Adana turuncudur sloganı taraftarda müthiş bir heyacan uyandırıyor.
Hele birde işler yolunda giderse.
Bana göre başkan bu atkıyı boşa açmamıştır.
Vermek istediği mesaj vardır.
Taraftara arkamda olun mesajı vermektedir.
Kemal hocamızla en az dört beş yıl beraber çalışmayı arzuluyor.
Buda gelecek adına sevindirici.
Adana turuncudur rast gele kemal hocam.

5 Ekim 2009 Pazartesi

Bir Başka Bahar Yok

Bir Başka Bahar Yok

Futbol başarıya endeksli bir spor.Geniş kitlelerin ilgi alanına girmesinin sebebi de sürekli başarı istemek ve o başarıyı yakalama arzusundan kaynaklanıyor. Geçmiş sadece başarıların konuşulduğu ve övünüldüğü bir zaman kavramı.İşe yaradığı tek şey başarılariyla yeni taraftar topluğu elde etmeye yarar.

Futbolun olmazsa olmazı da eleştirmek ve eleştirılmektir. Saygı sınırları içerisinde , yapıcı olduğu sürece de çok önemli ve etkilidir. Zaman zaman işletme körlüğü denilen olaylarda. kişiler yaptıkları hatayı göremezler, dışarıdan bakan birisinin ikazı ve eleştrisi sonucu bunun farkına varabilir.

Herkes eleştirilir ve eleştirir,buna Başkan Bayram Akgül de dahildir.Doğruları olduğu kadar yanlışları da vardır ve bu da insan olmanın doğal bir sonucudur.
Olmaması gereken; hakaret etmek , aşağılaycı ifadelerde bulunmaktır.
Bizim diğer takımlardan farkımız Başkanın istifa yolu ile takım üzerindeki haklarından vazgecemeyeceğidir. Bu sebeble de Başkanı eleştiriken sınırlarını bilmemiz gerekmetedir.

Gecen sezondan beri beklentiler süper ligdir. Tüm çalışmalar ve yatırımlar bu yöndedir.Ama futbolda enteresan bir oyundur, bu kadar ilgi de bu yüzdendir.Bu sene sezon başında çok iyi bir takım kurulduğu havası pompalanınca taraftarların beklentisi de bu yönde olduğu için çok büyük bir eleştri yapılmadan kabul edilmiştir.
Haftalar ilerledikçe takımın daha henüz oturmadığını ve beklentilerden uzak oldugu görülünce sesler yükselmeye başladı.İlk önceleri hep bir avans verelim ,biraz zaman tanıyalım denildi ama son iki maç gösterdi ki Kral Çıplak. Acilen müdahele edilmezse sonuç hüsran olacak.
Tabi bunu yapacak güç te BAYRAM AKGÜL.

Şimdi beklenen adımları atmasının zamanı.Öncelikle Teknik Direktör sorunu çözülmeli.
Sonrasında takım içindeki huzursuzluk var imajını gerçekten ortadan kaldırmak için yapılması gerekenler yapılmalı. En son olarak da taraftar grubu ile arasında yaşanan tatsız olaylara neşter vurmalı.Burada taraftar grubuna da iş düşüyor elbette.Eger Adanasporu ölecek kadar seviyorlarsa, bugünlerde bunu gösteren hareketlerde bulunmalılar. İstekleri belki çok küçük ve masumanedir ama takıma zarar verecek noktada ise buna bir son verilmeliler.Sonucu daha çözülmez hale getirecek adımlar ve açıklamalr yapmalılar.Başkan ile bir çekişme ve restleşmeye girmemeliler.

Önümüzdeki 3 hafta tekrar toparlanma için bir fırsattır.Bunu başarabilirsek sonucu Super Ligdir,Aksi halde umutlar bir başka bahara kalır.
Gelin elbirliğiile umutları
BİR BAŞKA BAHARA BIRAKMAYALIM.
Mahir Alev.

Üçüncü KILIÇ devri

Üçüncü KILIÇ devri
Adanaspor Teknik Direktör sorununu çözüme bağladı.. Turuncu-Beyazlı ekip, Bucaspor deplasmanında aldığı 4-1'lik yenilginin ardından teknik direktör olarak Kemal Kılıç ile görüştü ve anlaşmaya vardı.. Geçmişte Adanaspor'da forma giyen ve başarılı bir grafik çizen Kemal Kılıç ile Turuncu-Beyazlı takım üçüncü kez teknik direktör olarak anlaşma sağladı.. Başarılı teknik adam Kemal Kılıç'ın bugün Adanaspor'un antrenmanına katılacağı öğrenildi...



1995 yılında Adanaspor'u ilk kez çalıştıran Kemal Kılıç daha sonra 2007-2008 sezonunda ikinci kez Turuncu-Beyazlı takımın teknik direktörü oldu.. 2007-2008 yılında Adanaspor'u Play-Off'a taşıyan Kemal Kılıç, Yükselme Grubu maçlarında Adanaspor, Adana Demirspor'a 1-0 yenilince istifa etmişti... Ardından Bucaspor ile anlaşan Kemal Kılıç, geçen yıl Buca'yı şampiyon yaparak Bank Asya'ya çıkardı ve geçen hafta Bucaspor'dan ayrıldı...

4 Ekim 2009 Pazar

Buca yenilgisi ile aklımız karıştı...

Maçı Tv den dinliyorum ve Tolgahan aut atışında topu taca attı.İkinci defa atışında top kısa düştü,Kenan orta sahada topa sahip oldu iki ön libero olmasına rağmen herkesi yok sayarak şutunu attı ve Tolgahan her zamanki gibi topu seyretti ve gol oldu,bu arada yaptıkları her hatada diğer futbolcuları yerden yere vurabilen Serkan Şenyürek hayran olduğu Tolgahan konusunda en ufak bir yorum yapmıyor.Asıl meseleye gelelim,Tolgahan neredeyse her maçta hata yapıyor ama sürekli olarak kadroda1 Kaleci olabilir ama kardeşim adam kötü oynuyor ve yapmış olduğu her hareket takımı direk olarak ilgilendiriyor.Zülküf
bir önceki maçta hatasız ve mükemmel oynamış ve bu hafta kalede yine Tolgahan var bu adamın özelliği nedir yaa üstüne birşey koymadan kalecilik yapmaya çalışıyor her maçtada bizi yakıyor.1)Mersin maçında frikik atışı üstünden geçti gol oldu.
Rize maçında dört gol yedi üçünde hatalı.
Boluspor maçında yediği gollerden sadece firikik golünü gördüm ve bu yaşımda o golü ben yemem.
Burada yargısız infaz yapmıyorum ama formayı kim hak ederse ona vermek gerektiğinin altını çizmek adına bunları yazdım.

Nadir Yılmaz.
....................................................
İlk 7 hafta sonu 10 puan var 3 galibiyet almisiz ama hicbirinde de tatmin edici bir oyun oynamadik. Oysa lig baslamadan hersey gulluk gulistanlikti, takimin hazirlik maclarini seyretmedik, anlatilanlarla avunduk.
Onceki sene oyle yada boyle oturmus bir kadromuz vardi. Kalede Ahmet Sahin ligin iyi kalecilerindendi, yan top zafi vardi belki ama cepheden iyiydi. Yunus, Recep, Ersan, Metin dortlusu oturmustu, Ortasaha en kotu tarafimizdi. Onur, Cem Karahan, Fevzi ,Kibong,Habib, Cemre , Volkan vasat oyunculardi, forvet ayni Emre ve Mbilla.

Bu kadroya 4-5 takviye bekliyorduk, birden 11 oyuncu alindi. Ahmet Sahin, Yunus, Cemre,gonderildi yerlerine gelenler ve kalanlar gidenleri aratti,bir tek İzzete kimsenin itirazi yok.
Onur Demirtas yerine Cem Karahan kalabirdi, Habib ya da İlhan yerine Cemre kalabilirdi, Gelen Onur Acar yerine Hakan kalabilirdi.Ahmet Sahin bir yil daha oynayabilirdi. Gelenlerden Sinan, Ahmet Sahinler, Mustafa Akcay daha oynatamadik be halbuki bunlar super futbolcular diye alinmisti.Emre ve Metin geri gelmese idi ne olacakmis acaba.

Takim iyi kotu ilk yariyi bir yerlerde bitirmeli. İyi , disiplinli, futbolcusundan verim almasini bilen bir hoca ve paraya kiyip en az 5 adet direkt oynayacak futbolcu alinmali. İlyas cok acilen guclenmeli ve kondisyonu arttirilmali. Genel olarak takimin kondisyonu eksik ve gucumuz yok. Bunun sonucu Hacettepe maci haricinde hermac 4-5 sari kart goruyoruz. Bunlarin mutlaka cezalandirilmasi gerekiyor. Onur Acara cok buyuk bir ceza vermek lazim.

Onumuzdeki 3 hafta 9 puan yapamaz isek bu seneyi unutalim, seneye hazirliklara baslayalim.

Baskanin da davranislarini ve konusmalarini gozden gecirmesi gerek.
Mahir Alev.

Ben deniz.
Bir takım bu kadar beceriksiz,ciddiyetsiz,vurdum duymaz olamaz.
Kalecisinden tutunda forvetine kadar.
Forvete kadar diyorum forvet oyuncularını bu laubaliliğin,lakayitsizliğin dışında tutuyorum.
Takımda yabancılar,Emre Aktaş,Metin Tuğlu dışında işe yarar bir futbolcumu var Allah aşkına.
Takımdan gönderilenler ve takıma gelenleri bir mukayese ediyorum gidenler gelenlerden bir gömlek üstündü.
Takımda ciddi bir disiplinsizlik var bu maddimi manevimi bu konda bir bilgimiz yok.
Gelen oyunculardan hangisi bir maçı kutardı bana söyliyebilirmisiniz.
İyiki yabancılarımız var saolsunlar takımı hezimetten kurtarıyorlar.
Biz sezon başı üç galibiyetin büyüsüne kapıldık.
Tamam dedik bu sene bu iş oldu çıkacağız süper liğe diye süperliğin hayallerini kurmaya başladık.
Rize ve Mersin maçı bir uyarıydı görmedik,arkasından kocaeli maçı tam bir facia,sonrasında içerde oynadığımız hacattepe maçı göbeğimiz çatlıyarak kazandık.

Son olarak Buca maçı herşeyi görmemize yettide arttı bile.
Süperliğ büyüsüne Şeker maçında kapıldık finalde çok acılar çektik göz yaşları döktük.
Aynı acıyı yaşamamak için bu kadro yapısıyla,bu mantaliteyle bu liği nerde bitiririz kestirmek zor ama bu ilk iki olmıyacağı kesin gibi bir şey.
Burdan umarım devre arasına kadar liderle aramız fazla açılmaz devre arasında adam akıllı transfer yapılır.
Umarım yanılıyoruzdur,yanılmayı çok istiyorum.

2 Ekim 2009 Cuma

Adanaspor Bucasporu yener gelir.

Buca spor şu an ilk önce maddi kriz sonra olagan üstü kongre şimdide Kemal hocanın istifası ile iyice sarsılmış durumda.
Üstelik Mehmet battal fenerbahçeyle anlaşmış diye buca forumlarında yazyorlar.
Kemal kılıcın ayrılması bazı futbolcuları devre arasında yanına alacağı düşünülürse buca tam motiveyle bu maça hazırlanabileciğini zannetmiyorum.
Bizim cepheden bakacak olursak takımın başında aşağı yukarı bu liğdeki hocalar kadar tecrübeli Eyup Arın var.
Bir türlü karşıdaki rakibe göre oyun sistemi geliştiremeyen Ekrem aldan kurtulmuş bir Adanaspor olacak.
Kazanmaya Bucaspordan daha çok ihtiyacı olan bir Adanaspor olacak.
Takımı bu güne kadar oynadığı oyunla bir kişi eksik gösteren ilyas olmıyacak.
Bunlar bizim artılarımız.
Eksiğimiz kibongun olmayışı.
Kazanıp geleceğiz bu maçı,alamazsak biz kesinlikle ilk ikiye oynıyamayız.
Böyle moralsiz ve motivasyonsuz bir takım birdaha karşımıza çıkmıyabilir.

1 Ekim 2009 Perşembe

Kupa maçı Adanaspor 2-1 Ç.dardanelspor.

Dardanel maçını stressiz bir şekilde izledik Dardanelin kadrosunu tanımıyorduk ama Ekibimizin ilk yarıdaki mücadelesi iyiydi.Özellikle Kaleci Zülküf ve Sinan'ı merak ediyorduk.Sürpriz ise Nuri oldu inanılmaz şekilde kendisini geliştirmiş çok sağlam oynadı.
Zülküf kaleye yakıştı,Yan top gelmediği için göremedik ama cepheden gelen şutlarda çok iyiydi,Tolgahan'dan daha iyi bir kaleci olup olmadığını bir maçta anlayamayız ama oldukça iyi bir kumaşı var. Sinan İkinci yarıda oyuna girdi mücadele açısından rakip defansı iyi yıprattı genelde iyi bir görüntü verdi.Birde Habip vakası var bir ara Kibongla ağız dalaşına girdi ve Eyüp hocada Habipi kenara aldı aslında oyun açısından iyi olmadı ama disiplin için iyi bir hareketti.Kupa maçlar oynamayan oyuncuları görmek açısından çok iyi oluyor,bir kaç maç daha yapmak takım açısından iyi olacaktır.
Nadir yılmaz.

............................................
Kemal kılıç'mı Uğur tütüneker'mi Eyup hocamı.
Ben başkanın yerinde olsam Eyup arını tam yetki ile takımın başına koyarım.
Kim gelirse gelsin bizim takım yeterlimi.
Benim dikkatimi çeken bir şey var rakip takım ceza sahamıza çok çabuk iniyor.
Biz ise rakip takımın ceza sahasına zor varıyoruz,vardıkmıda tehlikeli varıyoruz bu sefer pozisyon değerlendirmede beceriksizlik yapıyoruz.
Burdan takımın kurgusuna bakarsak forvet arkası oynıyan ve orta saha elamanları ofansif özellikli olduklarından defansa yardımcı olamıyorlar.
Gelecek hocanın buna çözüm bulması gerekiyor.
Türkiye genelinde orta saha elemanları biraz pahalı oluyor hemde sayı olarak az sayıda yetişiyor.
Bir takımın motoru orta sahadır bu sezonda buraya çözüm bulamadık.
Umarım liğin ilk yarısına kadar gerekli puanları toplarız devre arasında orta sahaya gerekli transferlerle ilk ikiden çıkma fırsatı yakalarız.
İlk altıdan çıkmak riskli oluyor ilk altıdan çıkan takımlar liğdede tutunamıyor çıktığı gibi geri düşüyorlar.
Çünki final maçına kadar futbolcuların ıskartaları kalıyor onlarla yetinmek zorunda kalıyor.
Bu sezonu iyi değerlendirmek gerkir.
Takımlar arasında öyle aham şaham fark yok.
Giden sezon manisa kasımpaşa bu liğin üzerinde kadro bulunduryordu ellerinde.
Haydi rastgele bakalım takımın başına kim geçecek bekleyip göreceğiz.

30 Eylül 2009 Çarşamba

Boluspor 3 1 Adanaspor


- These bloopers are hilarious

Ömrümün en güzel hikayesi kitabı Hakan Tabakanla liğ radyodaydı.

Lig Radyo’da geçtiğimiz haftalarda yapılan Adanaspor söyleyişisinin devamı bu akşam yapıldı. Programın bu bölümünde Bozkurt Yılmaz ile Hakan Tabakan “Ömrümün En Güzel Hikâyesi” kitabı üzerine konuştu. Genel konulara da değinilen programın kısa özeti için devam linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Programa katılıp bu güzel Adanaspor kitabını ulusal çapta duyuran Hakan Tabakan'a ve programın sunucusu Bozkurt Yılmaz'a tekrar teşekkür ediyoruz. 'Ömrümün En Güzel Hikâyesi' kitabına ulaşmak için sağ sütunumuzda yer alan kitap kapağına tıklayarak gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz.
Bozkurt Yılmaz:
Ömrümün En Güzel Hikayesi isimli Adanaspor kitabı hakikaten çok güzel bir kitap. Bunu laf olsun diye söylemiyorum, aynı zamanda hayatın içerisinden bir kitap. Tabi ki hayatın içerisindeki en önemli yerde de sizin için Adanaspor var. Adanaspor için yazmışsınız zaten bu kitabı. Bu kitabın öyküsü nedir? Öncelikle bunu dinleyebilir miyiz sizden?

Hakan Tabakan:
Futbolla ilgili ilk yazı maceram Adanaspor.ORG'da başladı. Ardından zaman geçtikten sonra farklı bir site/blog kurup ordan da yazmak istedim. Kaplanpenche.Com'u kurdum. Orada Adanaspor'la ilgili yazılar oluştu. 2007-2009 Ağustos ayları içerisinde bulunan yüzlerce yazı var. Sonrasında bir Adanaspor kitabı çıkartmak istedik ancak bunu beceremedik, daha çok yardıma ihtiyaç vardı. Daha sonra arkadaşların da önerisiyle "Neden kaplanpenche'de ki yazıları derleyip kitaba dönüştüremiyoruz?" denildi. Daha sonrasında böyle yaptık. Orada ki yüzlerce yazının içerisinden hem gündemi tutabilen, hem de geçmişe dönüpte okuyabileceğimiz yazıları seçtik ve bir kitap haline getirdik.

BY:
Her zaman okunabilecek bir kitap haline getirmişsiniz. 2007-2009 diyorsunuz ama 2017'de bile okunabilecek düzeyde bir kitap oluşturmuşsunuz. Çiçek sevgisinden tutun ekonomiye, Türk Futbol'undan Adanaspor özeline kadar bir çok bilgiyi paylaşmışsınız. Burda ki yazılar sadece size ait yazılar değil sanırım?

HT:
Tabi ki. Son dönemin önemli şairlerinden Hakan Savlı ve Onur Caymaz'ın yazılarına ve şiirlerine yer verdik. Bunun dışında Adanaspor kanadında Mustafa Emre, Gökmen Demirkaya, Mehmet Uysal, Gizem Can, Hilal Akçan ve Şenol Yıldızdoğan'ın da yazıları yer aldı kitabın içerisinde. Katkıları oldu bu arkadaşlarımızın da.

BY:
Tribün terimleri diye bir bölüm var-ki çok güldüm ben bu bölümlere- Aslında her maçta söylenen, "Ordan kaç gol attın?", "Satılmış hakem!" gibi her tribünde rahatlıkla söylenebilecek terimler var. Bunları nasıl seçtiniz? Sizin söylediğiniz terimler miydi? Nasıl aklınıza geldi? Araştırdınız mı?

HT:
Yıllardır tribünde olduğumuz için yaşadığımız şeyler bunlar. Mesela sevmediği bir futbolcu kaleye uzaktan bir şut çekiyor, "Ordan kaç gol attın?" diye sinirleniyor tabi gol olmayınca. Gol olsa değişecek tabi ki burada ki tepki. Ya da yenilip eve geldiğimiz zaman diğer takım tutan arkadaşlar bize kızarlar ve bizler de kendimizi savunuruz, "Penaltımız verilmedi, verseydi değişirdi maç." gibi klişe laflar... Ben de bunlardan 15 tanesini seçtim, zamana yaydım, yazdıktan sonra tekrar toparladım ve ara ara blogda yayınladım. Oradan çıktı.

BY:
Aynı zamanda vefakar bir taraftar portresi de çiziyorsunuz. Örneğin Sabotiç'den bahsediyorsunuz. Adanaspor'da bir dönem oynamış, şu anda oynamayan futbolcuların büyük bir çoğunluğunu sevgiyle anıyorsunuz.

HT:
Tabi ki. Feyzullah var, Eyüp hocamız var bunların içerisinde altyapı da çalışıyorlar şimdi. Ve niceleri... Sadece onlar değil tabi ki, tribünden de bir çok isim andık. Bir Yahya'mız vardı mesela, 130. sayfada yer vermiştik. Onu da anlattık kitabımızda. Yani Adanaspor'umuzda yer almış, tribünde ki, takımda ki önemli kişiler yer aldı diyebiliriz. Ayrıca bizim için çok önemli olan Gündüz Tekin Onay'dan da şiir ve yazıyla bahsettik, bu da ayrı bir sevincimiz oldu bizim için.

BY:
Ayrıca bir öneri de getirmişsiniz sanırım, "Güney tribününün Gündüz Tekin Onay Tribünü olması adına" öyle değil mi? Ancak kitapta takip ettiğim kadarıyla böyle bir karar henüz verilmemiş sanırım?

HT:
Evet. Yalnız böyle bir kararı almak, bizleri aşan konular. Biz blogdan ya da Adanaspor.ORG'dan arkadaşlarla öneriyoruz. Çünkü bir kulüp simgeleriyle vardır. Bu simgeleri ne kadar koruyabilirsek ileriye birşeyler taşıyabiliriz. Bunun dışında herşey gelip geçicidir futbolda. Biz ne kadar başarıya endeksli bir futbol ideali kursakta kafamızda, öyle değildir işler. Simgeler vardır ve o simgeleri yaşattığımız sürece güçlüyüz futbol aleminde. Bu nedenle Gündüz Tekin Onay isminin Güney Kale Arkası'na verilmesi benim adıma çok uygundur. Benim gibi düşünen bir çok taraftar da vardır, biliyorum. Böyle bir öneri de bulunduk. Tabi dediğim gibi, bu işler bizleri aşan konular. Gerçekleşirse mutlu oluruz tabi ki.

BY:
Bana bir de "Adanasporlu olmak nedir?"in tanımı var bende, bunu da belirtmek istiyorum demiştiniz. Bunu rica edebilir myiim sizden..

HT:
Her taraftar kendi takımı için güzel ifadeler kullanacaktır mutlaka. Şunu söylemek istiyorum öncelikle, Adanasporlu bir çok badireler atlattı bugüne kadar. Tarihimizde bir takım hatalar da oldu belki, bedelini de ödedik.

BY:
Takım kapanma noktasına kadar geldi. Daha ne olsun değil mi?

HT:
Evet takım kapandı, liglere çıkamadı. Amatör düzeyde dahi lige çıkamadı. Lig 2.liği görmüş, UEFA oynamış bir takım liglere katılamadı. Biz hep kendi başımıza kaldık, kendi başımıza birşeyler yapmak istedik. Son dönemlerde de Kulüp Başkanımız Bayram Akgül de yine kendi başına çabaları var. Şimdi geçen hafta çıkarttığımız son fanzinimizde genç bir arkadaşımızın sözü vardı. Bunu okumak istiyorum, "Adanasporlu olmak nedir?"e tarifen...

BY:
Tabi, sizi dinliyoruz... Buyrun...

HT:
"Umutlar ve hayaller vardı yıkılmayı bekleyen. Yıkıldılar da birer birer. Ama biz, onlar yıkıldıkça daha güzellerini kurduk daha ulaşılmazlarını... Belki onlar da yıkılacak ve her yıkıntı biraz daha bağlayacak sürekli bizi içine çeken, girip de çıkamadığımız o büyük tutkuya. Zaferlerde de vardı, büyük mutluluklar da, içten çığlıklar da. Güzel günleri de gördük. Ama biz hüznü sevdik. O tribün denilen beton yığınları boşken, sağa sola aldırmadan ayağa kalkıp çılgınca alkışlamayı sevdik. Zafer sarhoşluklarını değil sessizce ağlayanların içten hıçkırıklarını sevdik. Hayallerimiz ve hedeflerimiz hep vardı. Kimisine ulaşabildik, kimisinde beceremedik. Ama biz yolun sonuna varmayı değil, yola çıkmayı, yolda olmayı sevdik." fanzinimizin 4. sayısı, 2. sayfasında ki Aynanın İçi başlıklı yazıdan...

BY:
Çok güzel bir tanımlama yapmışsınız. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Kitabınız çok güzel gerçekten, bu kitabı temin etmek isteyecek olan dinleyicilerimiz nasıl ulaşabilirler kitaba?

HT:
Kitapsan şubelerinde kitabımızdan var. Ancak direk sitemizden bizimle iletişime geçenler, adres bilgisi vermesi halinde bizler kitapları kendilerine ulaştırıyoruz. kaplanpenche.com sitemiz, kaplanpenche@gmail.comBu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır mail adresimiz.

BY:
Çok teşekkür ediyoruz Hakan Bey, Adanaspor'a da başarılar diliyoruz.

HT:
Ben teşekkür ediyorum, iyi çalışmalar, iyi yayınlar.

29 Eylül 2009 Salı

Adanaspor murat akıllıyla liğ radyodaydı.

Tolgahan'ın antepe geri döndükten sonraki taraftara mesajı.

TOLGAHAN ACAR
ben tolgahan acar sayın buyuk taraftarımızzz bız sıze ınaıoruzzzz sız bızı desleklıosunuz ama yeterınce organıze olamıosunuz belkı elınızde yeterınce ımkanınızzz yok oyuzdendır saygı duyarım bu sene bank asyada daha basarılı olacagınıza ınanıorum bu takım buyuk emeklerle geldı buraya kımı futbol hayatını bıtırdı murat abı gıbı mesela kımının ayagı kırıldı:) kımı beyın tranvası gecırdı kımı sılahın onune atladı kımı cebı bosalana kadar parasını verdı bunu goz onunde bulundurun bu takımı bız 2 yıl ust uste sampıyon yaptık sıra sızde sızın destegınız lıg buyudukce dahada onemlı artık tam destek ıstıorum ben hernekadar gazıantep sporda olsamda kalbım o 5 ocak stadında sızınl atack ben adana sporu taraftarı cok ama cok sevıorum emın olun bırgun gerı donecm bu takıma sızı ve butun adanalı turuncu beyazları cok sevıorum baskanımıza benım abıme bayram akgulu destekleyın hersey gonlumuzce olsun benıde unutmayın ben sızı unutmucmmm belkı bırgun gelır yıne uclu cektırırım sıze .. .NE GUZEL GUNLERDI BEEE COK OZLICEM SIZI UNUTMAYIN DELI KALECI TOLGAHAN

28 Eylül 2009 Pazartesi

Ekrem al'ın istifasına dair bir kaç kelam.

hatırlarsanız sezon başlamadan önce Ekrem hoca 4 hafta sonra gider demiştim.Karşıyaka ve Mersinden alınan 6 puandan sonra süreyi 7 haftaya çıkarmıştım.
6 hafta oldu.Buca maçını kazanırsak ki çok zor.Ekrem hoca için süre bir kaç hafta daha uzayabilir.
A )Rize maçında kaybedilen 3 puanın sorumlusu 1 Ekrem Al,2 Tolgahan.B)9 amatör futbolcuyla sahaya çıkan Kocaeli maçında tek forvet oynatarak kaybedilen 2 puanın ve kişiliksiz futbolun sorumlusu Ekrem Al.C) Takımda disiplin olmadığı görülen kartlarla ortaya çıkmıştır,bununda sorumlusu bizler olmadığımıza göre sorumlusu Ekrem Al.D)İlyas hazır olmadığı halde sürekli olarak ilk 11 de sahaya sürüyor sorumlu Ekrem Al.başka kimse yok denilebilir ama transferlere kendisi evet dedi.E) Takım hala hazır değil diyor zaman istiyor Mayıstan bu yana ne yaptın demezlermi yaptığı açıklama abesle iştigaldir,sormazlarmı gençleri oynatmıyorsun İlyas hazır değilse neden onu oynatıyorsun,örnek Sinan veya Ahmet Şahinler,bunları oynatta adamlar hazırlansın.
Sinan için A 2 de oynadı iyi değildi demek kolaycılıktır,iş yerine müdür aranıyor adamı çağırıyorsun iki gün sonra evrak dağıtıcılığı yaptırıyorsun sonra adamdan verim bekliyorsun.
Ekrem Al takımın patronu ama,tipik Türk antrenörü olduğunu sabit fikirliliğinden belli ediyor.Futbol oynamamış ama okulunu okumuş.Emre Hızarcı gibi kazmayı takımda tutması futboldan ne kadar anladığını zaten gösteriyor.
Nadir yılmaz.
Hatırlıyorum sezon başlamadan nadirle her sohbetimizde Ekrem al dört maç süre tanımıştı.
Rize maç dönüşüde İki galibiyetle süreyi uzattı demişti.
Neyse hoca gitti umarım iyi disiplinli bir hoca gelir.

Adanaspor dardanel kupa maçı öncesi.

Kupada bu güne kadar bir başarımız olmadı.
1971 1972 sezonu
Adanaspor 1-0 Altay

Adanaspor 1-3 Altay. Altay yarı finale yükselmiştir.


6 Mart 2002 kocaeliyle yarı final oynadık.

1985 1986 sezonu yarı final
Altay 0-0 Adanaspor
Adanaspor 1-1 Altay

Altay 1-1 Adanaspor.
Altay deplasmanda atılan gol kuralı ile yarı finale yükselmiştir.

seksen beş seksenaltı sezonunda Altayla yarı fiali kaybetmseydik finali oynıyacaktık.
Finalide geçip birinci liğe çıkmayı istiyorduk.
O sezonlar kupayı alanlar liğe çıkıyordu.
Sonradan kanun değişti.
O sıralar tarsuslu reşit bizde oynuyordu.
Maçın son dakikalarında reşit topu korner köşesinde oyalamaya çalıştı.
Bu esnada Altaylı futbolcuya topu kaptırdı kaptırılan top kalemize gol olarak geri döndü.
Reşite az küfür etmedik bizi süper liğ hayalinden etti diye.
O maçı alsaydık finalde bursa sporla oynıyacaktık.
Belkide o sezon bursayı eleyip birinci liğe çıkacaktık.

27 Eylül 2009 Pazar

Boluspor 3-1 Ekrem AL.

Maçın başında onur sarı kart görüyor.
Dakika 19 onur kırmızı kart.
Onurun giden sene neyini gördükki bu sezon bir şeyini görelim.
Onur demirtaş gibi bir oyuncuyu bu kadroda tutan hocaya şaşarım.
Onur ancak koşar yanında usta bir ayak olmazsa takımı eksik bırakır işte bu gün olduğu gibi.
Hakanla cemreyi gönderen hocanın aklına şaşarım.
Emrah bedir aldığımızdan bu yana sakat bu çocukla ilgilenen kimse yokmu bu takımda.
Bu çocuk kendine bakmıyor,hadi emrah bakmıyor yöneticiler uyuyormu.
Kendine çeki düzen vermesi için uyarılır.
Nerde sakat maliyeti ucuz futbolcu varsa takıma alındı.
Ekrem al bir inat uğruna Hakanı gönderdin bu sezonda Metine kafayı taktı insan bindiği dalı kesermi.
Madem Metinle niye başlamazsın be adam.
İlyas elimizde patladı iyi olsaydı bolu bırakmazdı.
Bu yenilgi ile Ekrem alın sonu olmalı.
Hakemde iyi maç yönetti diyemeyiz.
Dakika 70 8 futbolcu sarı kart görmüş.
Toplamda 11 sarı 4 kırmızı görüyoruz.
Bu ciddiyetsizlik nedir bu takımın futbolcularının vurdumduymazlığı neye işaret.
Gönderilen hakan tek başına bir hakan ve onur ikilisinden daha iyidir.
Hoca transferde hata yaptı bence orta sahamızın cezasını çektik giden sezon.
Giden seneki orta sahayı bile arar olduk.
Avcumuzdaki cem halleçini demispora verdik İlyastan kat be kat üstündü.
Ne diyelim kendi düşen ağlamzmış.

18 Eylül 2009 Cuma

15 Eylül 2009 Salı

Adanaspor Hakan Tabakan'la lig radyodaydı.

Kocaeli Adanaspor maçı öncesi uyarı yapmıştık.

Tek forvetle maç kazanmamız çok zor.
Kocaeliyi tebrik etmek lazım.
Adanasporda hırs yok.
İlyası doksan dakika oyunda tutuyorsun,çıkartsan yedeği yok takım kurulurken orta sahaya takviye yapılmalıydı.
Adanasporun kaderi bu olamaz,dört maç sonra hocayı düşün 17 lik çocukları yenemiyorsan doksan dakika boyunca bu çocuk topluluğuna etkili iki şut çekemiyorsan şampiyonluğa oynuyorum deme.
Anlaşıldıki Ekrem hoca final hocası değil.
Giden senenin hatırına bu hocayla devam kararı aldı başkan.
Elimizden giden futbolcular gelenlerden daha kaliteliydi bir tek izzet hariç takıma katkı koyacak bir futbolcu alınmamış.
Orda yunusda izzeti aratmazdı bu durumda giden seneki kadrodanda eksi olarak sezona başlıyoruz hedef şampiyonluk nasıl olacak bu iş.
Şu durumda liğde deplasmanda yeneceğimiz tek takım kocaeliydi onuda yenemedik.
Adanasporda formasına saygı gösterecek futbolcu sayısı yok denecek kadar az.
İlyastan patlama bekliyorum demiştim umudumu korumak istemiştim ama mahçup ettin ilyas beni.
Bu maçta ilyasın yanısıra Recep yıldızıda çok etkisiz buldum.
Oyun sistemimiz bu maçta tek forvetmi,yoksa forvetsizmi oynadık anlıyamadım.
Ekrem al'ın kendini değiştirmesi gerek yada ekrem al'ın değişmesi gerek.
Sezon başında bunun muhasebesi taraftar bazında yapıldı hep karadenizli hemşehrilerini takıma monte etti.
Olası bir hoca değişikliğinde umarım bir hendikap teşkil etmez.
Kocaeli amatör çocuklarla sahaya çıkıyor sende koy bir iki amatör futbolcu sinanı koy süs diyemi aldın takıma.
Transfer döneminde bir orta saha futbolcusu almak çokmu zordu başkanım.
Nerde sakat futbolcu varsa takıma getirdin.
Aldığın futbolcu ayarında hem alt yapıda hemde Adana'da futbolcu fevkalede bulabilirdin.
Takıma direk katkı koyacak kimi almışız merak ediyorum.
Gönderdiğin cemre Rahmandan kötümüydü,gönderdiğin Hakan aldığın hangi futbolcudan kötüydü.
Metin tuğlu,Emre aktaş,Habip takımda tutulmasaydı bu takımın hali ne olacaktı bu da ayrı merak konusu.
Ben bu takımdan ilk ikiye girer diye ümüdüm yok,İlk altı ümüdümü korumak istiyorum.

12 Eylül 2009 Cumartesi

Yeşil tişort üzerine turuncu atkı taktım.




Yeşil T-Shirt, Turuncu Atkı
Cuma, 11 Eylül 2009
Geçtiğimiz aylarda, milliyet blog'da Bursaspor taraftarı Ümit İpekçeker imzalı bir Adanaspor yazısını sizlerle paylaşmıştık. Sayın Ümit İpekçeker diyordu ki, "Adanaspor'un yeri süper ligdir." Adana, Adanaspor ve turuncu-beyaz renkler üzerine bir yazısını okurlarıyla paylaşmış ve bizler de bu yazıyı ana sayfamızdan yayınlamıştık. 17 Temmuz tarihli o habere ulaşmak için tıklayınız.

Daha sonra Bursa'da kendisiyle temasa geçtik ve bir de Adanaspor atkısı hediye ettik Ümit Bey'e. Bu güzel hediye ve ziyaret üzerine Ümit İpekçeker, kendi duygularını kaleme alan bir yazısını daha yayınladı. İşte o yazı...

"Öööfff, yine mi? Demiştim, MSN' de biri beni ekleyince. Bu kaçıncı; zaten işim başımdan aşkın, bu aralar bilgisayarın başına oturmakta zorlanıyorum, bunu da diğer pek çoğu gibi silmek lazım diye düşünmüştüm. Çoğunun tuhaf tuhaf kod adı olan tanımadığım bir sürü kişiden sık sık bu türden mesajlar alıyordum. Bir tanesinin kod adı şeytandı üstelik. Etrafımda bir sürü şeytan varken bir tanesine daha tamammmül edemeyeceğimden kim olduğuna hiç bakmadan bir tuşa dokunmakla silmiştim arkadaşlık isteğini.

Bu kez de aynı durum olduğunu sanmıştım ki, tam adını yazdığını görünce, kötü niyetli biri olsa tam adını yazmayacağını düşünmeye başladım, hakkında tahkikata giriştim. İsmail Güzel adlı şahsın kimliğini araştırırken beni MSN'de eklemesinden başka Facebook'tan yolladığı mesajı okuyunca araştırmadan silmediğime çok iyi yaptığımı anladım. İsmail Güzel Uludağ Üniversitesinde okuyan Adanaspor taraftarlarındanmış, ayrıca Adanaspor.ORG adlı taraftar sitesinin13 yöneticiden birisiymiş.

20 gün kadar önce yazdığım Turuncu -Beyaz başlıklı yazımı kendi sitelerinde okuyunca yazdıklarımdan memnun kalmış, Bursa'da ikamet etmesi nedeniyle de benimle görüşmek, tanışmak istediğini bildirmiş, mesajına telefon numarasını eklemiş, bu numaradan arayabileceğimi bildirmiş.

Sivas maçının devre arasında bir merhaba demek için telefondan kendisini aradım, kendimi tanıttım, mesajını okuduğumu, ilgisinden memnun kaldığımı müsait zaman bulduğumda netten görüşebileceğimi belirttim. Muhatabım benimle yüzyüze görüşmekte ısrar ediyordu. Nedenini sordum, resmimi çekmek istediğini,çekeceği fotoğrafı sitelerine koymak istediğini, ayrıca bir süprizi olduğunu, cuma gününe kadar mutlaka görüşmemiz gerektiğini söyledi.

Nerede oturduğunu sordum. Görükle beldesinde oturuyormuş. Uludağ Üniversitesi Bursa'ya 20 KM kadar uzaklığı bulunan Görükle beldesi arazisi üzerine kuruludur. Bursa'nın içinde oturanların UÜ'ne ulaşabilmesi bir hayli zaman ve para kaybına sebep olacağından il dışından gelen talebelerin büyük bir kısmı okullarına yakınlığından ötürü Görükle beldesini tercih ederler, bir araçla Görükle'den okullarına kolaylıkla ulaşabilirler. İsmail bir mekan verebilirsem benimle orada buluşabileceğini söyleyince ben her zaman gittiğim Setbaşı kütüphanesinde buluşabileceğimizi söyledim. İsmail Bursa'nın içine pek bilemiyormuş, erken saatte oraya gelebilmesi zor olacağından görüşmeyi akşam saatinde yapıp yapamayacağımızı sorunca, ben kütüphanenin okullar tatildeyken 18.00'de kapandığını söyledim.

Saat ve mekanda İsmail'le mutabık kalamayınca nette görüşmek üzere karşılıklı iyi geceler diledik, görüşmeyi bitirdik. Gece 24'e doğru bilgisayarı açıp İsmail'in de nette olduğunu görünce görüşmemize nette devam etmeye başladık. Konu döndü, dolaştı, buluşma mekanını tespite geldi. İsmail'in Bursa'ya gelmesinin zaman ve para kaybına sebep olacağından benim gidip kendisini bulabileceğimi söyledim.

Ben engelli olduğumdan Bursa B.Ş Belediyesinin engellililere tanıdığı ücretsiz seyahat imkanı sayesinde ekonomik külfete girmeden kendisinin yanına gidebileceğimi hatırlattım. Belki de akla gelen en mantıklı çözüm, benim Görükle'ye kadar gidip belli bir mekanda İsmail'i beklememdi, fakat ben o güne kadar Görükle'ye hiç gitmemiştim, nerede buluşabileceğimiz konusunda hiç bir fikrim yoktu. En sonunda perşembe günü saat 11.00 UÜ kampüsü içindeki bir noktada buluşmayı kararlaştırdık.

Buluşma noktası UÜ Tıp Fak.Ar.hastanesi Acil Servis girişinin tam karşısındaki otobüs durağı idi. Geç kalacağım endişesiyle evden biraz erken çıktım, 3 araç değiştirerek kavilleştiğimiz vakitten 15 dakika önce buluşma noktasına gittim, telefondan İsmail'i arayarak durakta beklediğimi bildirdim. O esnada İsmail'de yoldaymış,10 dakika sonra yanıma gelebileceğini söyledi ve gerçekten de 10 dakika sonra telefonum çaldı, durağın az üzerinde olduğunu, aşağıya doğru indiğini bildirdi. Nette ki ufacık resimlerin haricinde bir birimizin eşgalini bilmiyorduk, galiba ikimizin de birbirimizi tanıyabileceğimiz konusunda endişemiz vardı.

Durağın az üstünde aşağı doğru inen Turuncu tişörtlü gençten birisini görünce aradığımı bulduğumu anladım. Üzerinde ki Turuncu tişörtten başka elinde Adanaspor'un renklerini taşıyan bir poşeti görünce benimle görüşmek isteyen kişiyi bulduğumdan zerre kadar endişem kalmadı, merhabalaştık, 40 yıllık dost gibi sarmaştık, rektörlük binasının üst köşesinde ki çam ağaçlarının gölgesindeki piknik masalarında birisine oturarak sohbete başladık.
Sohbetin başında İsmail yazdığım yazıyı çok beğendiğinden benimle tanışmak istediğini bir kez daha vurguladı, elindeki poşeti bana uzatarak içindeki hediyeyi kabul etmemi rica etti.

Böylesine ince düşünülmüş zarif bir jesti beklemiyordum, şaşırdım, mutlu oldum, o an mukabele etme imkanım olmadığından mahçup oldum, ezildim. Aslında küçük oğlum geceden buluşmaya gideceğimi öğrenince; yeşil-beyaz bir atkı götürürsem iyi olacağını söylemişti, fakat gecenin o saatinde yeni bir atkı tedarik etmenin zorluğunu düşününce isteğimi gerçekleştirememiştim.

İsmail benimle neden görüştü, neden tanışmak istedi? Ben Bursa valisi değilim ki kendisine imkan sağlayayım.
Ben üniversite hocası değilim, ders geçme konusunda yardımcı olabileyim. Ben zengin varlık, biri değilim ki benden maddi bir beklentisi olsun. Ben sıradan, kendi halinde, ara-sıra çapına bakmadan amatörce yazılar yazan, yazarken de bazılarının nasırına acaip basan, can yakan şair özentisi eski bir dokumacıyım. Gariban bir emekli maaşıyla kendi çocuklarıma bile fazla bir faydam olmuyor ki, bana selam verene yardımcı olabileyim.

Meselenin özü: Genç talebe İsmail benle görüşmek için asla ve asla ekonomik bir çıkar peşinde değildi, tek amacı aşık olduğu renkleri taşıyan kentinin takımı Adanaspor hakkında samimi duygularla yazdığım yazımı beğendiğinden mukabele etme gereği hissetmesinden kaynaklanıyordu. Mert, temiz Anadolu insanını mutlu etmenin aslında sanılandan çok daha kolay olduğunu İsmail'le tanışınca bir kez daha anladım.

Ben ne yapmıştım ki? Takımına cuvallar dolusu maddi bağışta mı bulunmuştum? Hayır. Var olmayan üstün gücümü kullanarak takımını süper lige mi taşımıştım? Hayır. Elimde var olmayan medya gücünü takımının emrine mi vermiştim? Hayır. Sadece ve sadece TV'deki bir yarışmada gördüğüm tuhaflıktan yola çıkarak Adanaspor'la ilgili düşüncelerimi yazmış, yayımlamıştım. Üstüne üstlük o yazının bir bölümünde Bursa'daki bir maçta Bursaspor'un Adanaspor'a tam 6 gol attığından, hezimete uğrattığından bahsetmiştim. Hal böyleyken Adanaspor taraftarı İsmail Güzel bana kırılmamış, aksine samimiyetime inanmış, güvenmiş, teşekkür edebilmek için benimle görüşmek tanışmak istemişti. Atkıyı elime alınca İsmail resmimi çekmek istediğini söyleyince hiç tereddüt etmedim, atkıyı önce boynuma dolayarak, sonra açıp, göstererek poz vermekten çekinmedim. Neden çekineyim? Benim Bursaspor taraftarı olduğum doğrudur. Benim Bursaspor'dan başka kardeş takımımız Ankaragücü'ne korkunç biçimde saygı duyduğum doğrudur.

Fakat bunların yanısıra tüm Anadolu külüp ve camiasına da sevgim, saygım ve sempatim olduğu da her zaman savunduğum ve savunmaya devam edeceğim beni tanıyan herkesin malumudur. Adanaspor haricinde bir başka Anadolu takımının atkısını da boynuma takar mıydım? Evet, takardım. İster Samsun, İster Ordu, Giresun ,Rize Konya, Kayseri ve hatta isterse Çemişgezek olsun atkısını boynuma takmaktan onur ve gurur duyardım.

Kimlerin atkısını takmak istemem? Kahbe Bizans'ın günümüzdeki mirasçılarının atkısını üste para verseler bile hiç bir biçimde takmam istemem. Takarsam ne olur? Ümit efendi, Ümit efendiiii... O kadar attın tuttun, o kadar laf konuştun, şimdi onların atkısını mı takıyorsun? Derseler ne cevap veririm? Ben bu soruya cevap veremezsem soruyu soran devamını getirmez mi? Ümit efendi, Ümit efendi, sen git bıyıkları kes, eteklik giy, hatta mini etek giy ki rezaletin katmerlensin, sana ancak bu yakışır demezler mi? Ben olsam derim. Hem derim hem de karşısına geçer kahkahayla gülerim. Kendime güldürmek mi? Allah yazdıysa bozsun... Tövbeler tövbesi...

Elime alarak, boynuma sararak poz verdiğim Turuncu- Beyazlı Adanaspor atkısını hiç gocunmadan sahiplenmemin bir diğer nedeni de Adanaspor'un taşıdığı renklerin Adana kentinin değerlerini yansıtmasıdır. Bursaspor formasındaki yeşil; Bursa'nın zümrüt yeşilini; beyaz Uludağ'ın her daim bulundurduğu karın beyaz renklerini yansıttığı gibi Adanaspor'da bölgedeki narenciyenin Turuncusunu, pamuğunun beyazını renklerinde barındırmakla kent takımı olma özelliğinin yanısıra renklerinin anlamı nedeniyle de ayrıca saygıyı hak etmektedir.
Bazı külüplerin kuruluş aşamasında renk seçerken neye önem verdiklerini kendilerinden öğreniyoruz.
Efendim, kumaşçıya gitmişlerde falan renkle filan rengin yanyana gelmesinden etkilenmişler, formalarına o renkleri uygun görmüşler.

Bu bağlamda ne Bursaspor ve ne de Adanaspor kurulurken kurucuları takımlarına renk arama zahmetine girmemişlerdir. Çünkü yüce yaradan bu kentlere, bu kentlerin insanına renkleri bizzat kendi bahşetmiştir.
Bursaspor'un yeşil-beyazı, Adanaspor'un turuncu-beyazı falanca filanca gibi yapay değildir, ulvi manaları içinde barındırır, olabildiğince anlamlıdır, kendilerini yoktan var eden rablerinin ihsanıdır.

Yaradanından böylesine çarpıcı bir ihsan gören bir beldenin sakinleri bir başka renk arama basitliğine düşerler mi? Hayır, asla düşmezler, çünkü aklın yolu birdir, rablerinin hediyesine değer verir o'nu sahiplenirler.

İsmail'le bir saate yakın konuştuk. Konuşurken gözlerinin içine bakıyor, sözlerinde riya kırıntısı aramaya çalışıyordum. Bir zaman sonra kendime kızmaya başladım. Galiba sen her gördüğün sakallıyı deden sanma gafletine düşüyorsun dedim. Karşındaki genç insan belli ki iyi bir aileden gelen efendiden birisi. Anadolu insanının temiz, pak, berrak yüreğinde yalancılığa, katakulliye, madrabazlığa zerre kadar yer vermeyen pırıl pırıl bir genç insan olduğuna kanaat getirdim, ilk önce kendisinden şüpheye düştüğümden utanç duymaya başladım.

Yaşım 50... Bu zamana kadar neler görmedim ki? Söylediğim lafın 99 tanesi muhatabımı memnun eder, bir tanesi doğrularına teres gelirse, beni yalancılıkla, iftira atmakla, kumpas kurmakla itham etmekten kaçınmaz. Sanki beğendiği 99 sözü söyleyen ben değilmişim gibi bana sırtını çevirir, yüzünü ters döner, üstelik bunları yaprken de medeni geçinir. İki yüzlü, riyakar medeniler! yerine, mert, temiz kalpli sıradan Anadolu insanı beni her zaman mest etmiştir.

Ceddim Fatih Sultan Mehmet han İstanbul'u fethederken Bizan'ı yerle bir etmiştir etmesine yaa, Kahbe Bizans'ın enkrikalarını yer yüzünden silmeye hiç bir zaman muktedir olamamıştır. Kahbe Bizans'ın kurumsallaştırdığı entrika sanatı günümüze intikal ettirilmeseydi, liglerde bu denli çirkeflikler, iğrençlikler yapılabilir miydi? Hiç sanmıyorum.
Her şey kuralına uygun tatbik edilseydi, bir zamanlar 1. Lig'e damgasını vuran Türkiye'nin 5. büyük kenti Adana'nın temsilcisi Toras Kaplanları bugun olduğu konumun çok çok üzerinde bulunmaz mıydı? Elbette ki bulunurdu, bulunmaları da gerekir.

Politikacının, mayfa babasının veya kerameti kendinden menkul tarikat ağasının kolladığı köy irisi kasaba takımları Süper Lig'de mücadele edebilirken, Türkiye'nin 5. kenti olan Adana'nın Süper Lig'de temsil edilmeyişi kendi hataları kadar belki de onlardan çok çarpık düzen getirdiği bir garabettir.

Şimdi bu kestirimi okuyanların içinde hoşuna gitmediğinden ne yani sen Karagümrük takımının amatöre düşmesinden, Adanaspor'un Süper Lig'de bulunmayışından rahatsız oluyorsun... Sence ne yapılmalı ki bu rahatsızlık giderilmeli? Yoksa senin dilinin altında; ahlaki olmayan yöntemlere müracaat edilmeli, okuz-pokuzla bu takımları senin gönlünün görmesini istediği mertebeye çıkmalarında torpil mi yapılmalı? sorusu sorulabilir. Asla ve kat'a böylesine çözüm yolları önermek gibi bir illkelliğe tenezzül ve tevessül edeceğim düşünülmemelidir. Benim tek isteğim, ufak-büyük, eski- yeni demeden tüm takımlara aynı mesafede yaklaşılmalı, adaletli davranılmalıdır.

Burada adaletten bahsederken gece kulubündeki konsomatrist adaletten bahsetmiyorum, onurlu insanların hiç bir zaman şaşmayacağı olmazsa olmaz en tabii insanlık kuralından bahsediyorum. İsteğim çok mudur? Evet galiba biraz öyle oldu!...

Anadolu'dan çıkıp hasbelkader ülkenin yönetim kadrolarına oturan 4. sınıf politikacı sırf oy kaygısıyla aslını unutup, ben BJK 'lıyım, ben GS'liyim, ben FB'liyim diyebiliyorsa orada adalet duygusu kolaylıkla zedelenebilir.

Konuşurken Türkçe'yi aksanlı konuşanların İstanbul'a gittiklerinde kendilerini farklı bir kültürle özdeşleştirmeye çalışmaları, çalışırken de gülünç duruma düşmeleri ayan-beyan ortadayken, benim adalet beklemem galiba biraz saflık olmaktadır. Mülkün temeli olduğu asırlar öncesinden bildirilen adalet tam tesis etmedikçe, Ümit'ler, Mertcan'lar, İsmail Güzel'ler ve bunlar gibi daha niceleri aşikaren yapılan haksızlığa isyan edecek, adalet aradıklarını haykıracaklardır. Fakat heyhat... Kör gözler, sağır kulaklar, paslanmış vicdanlar bu infiali duymayacak, görmeyecek, anlamamazlıktan gelmekte ısrar edeceklerdir. Sonra birileri Hindi gibi kabaracak, biz büyüğüz diyeceklerdir. Hadi canım sende, o senin kuruntun... Yalanla-dolanla, hileyle- desiseyle, alavere-dalavereyle elde edilmiş haksız kazançlarla büyük olunduğu nerede görülmüş ki? Böyleleri sadece kendini kandırmaktadırlar.

Anadolu futbolseveri gücünün idrakindedir, üzerlerine oynanmakta olan bu iğrenç oyunun farkındadır, güç birliğine giderek çirkin oyunu bozacağına dair ümidi her geçen gün katlanarak artmaktadır."

İsmail güzele ve Ümit ipekçelere teşekkür ederiz.
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=195660

11 Eylül 2009 Cuma

Kocaeli Adanaspor maçı öncesi uyarı.

Kocaeli maçına takım çok iyi motive olmalı aksi bir durumda hüsrana uğrayabiliriz.
Sanıldığından çok zor maç olacak,bilhassa futbolcuların konsantrası gençleri nasıl olsa yeneriz moduna girmeleri maç için çekingelerim.
Kocaeli şampiyonluğa oynıya bolu gibi bir takımdan bir puan çıkardı hatta bolu başkanı bir demecinde bir puana sevindiğini açıklamıştı mağlubiyetten yakalamışlardı bir puanı sanırım.

Kocaeli genliğin verdiği enerji ile çok koşan bir takım dolasıyla her futbolcu kendini ispat etmek için var gücüyle mücadele edecektir.
Adanaspor sıkı hazırlanmazise bu drenci kırmak hayli zor olacaktır.

Sırtlarında ağır bir yük var sürekli futbolculara bu söyleniyor motive ediliyorlar.
Onlar kolay motive olurken karşısındaki takım zor motive oluyor buda onlar için bir avantaj olacaktır.
Bu maçta hoca metin tuğluya görev verir umarım.
Tolga ve ilyastan patlama bekliyorum bilhassa ilyastan.
Ekrem hocam bu şehir sana ve futbolcularına güveniyor.

Adanaspor 3-4 Rize.


- Funny bloopers R us

8 Eylül 2009 Salı

Rizeyi yenmeliydik.

 

Bu maç için söylenecek çok şey var ama az şey söyliyelim.

Mersin maçı sonu demiştik her takım Mersin olmaz diye.
Rize gibi bir takım karşısında üç kez öne geçiyoruz,galibiyeti koruyamıyoruz.
Koruyamayız çünki başımızda Ekrem Al gibi oyunu okuyamıyan bir teknik drektör olursa.
Başımızda metin tuğlu gibi oyuncuyu yedekte doksan dakika oturtan Ekrem al olursa.
Tüm gelen topları kale içine davet eden Tolgahan gibi bir kalecin olursa.
Bu senede bu düşünceyle, şampiyonluk hayal olur.
Başımızda oyuncu kayıran bir hoca olursa.
Rizeyi yenemezsin.
Rizeyi yenmeliydik çünki rize bizim direk rakibimizdi.
Rizeyi yenmeliydik belki iki maç sonra Ekrem al bu takımın başında olmıyacak.
Rizeyi yenmeliydik belki bir kaç maç sonra Tolgahan yedeğe düşecek.
Rizeyi yenmeliydik takıma öz güven gelecekti.
Rizeyi yenmeliydik üstüste üçmaçı kazanma keyfini yaşamalıydık.
Şeytanın bacağını kırmalıydık.
Son cezalı maçımızıda alıp şampiyonluğun en büyük adayı olduğumuzu ilan etmeliydik.

Maçta son dakikalrda üç pas yapamaz olduk onurun yerine metini alacaktı ilyası çıkartmışsan fevziyi ilyasın yerine kaydıracaktın ama hoca öyle düşündü sonucuda böyle oldu.

Biraz sitemkar biraz kızgınlıktan dolayı yazıyorum bir haftamızı çaldın ekrem al.
Belkide bu maç şampiyonluğumuzu aldı.
Umarım bunu bir uyarı olarak algılar gerekli dersi almıştır.

6 Eylül 2009 Pazar

Mersin id.yurdu 1 Adanaspor 2

/ from on Vimeo.


Teşekkürler ibrahim emeklerin için.

Emre Aktaş'la sohbet.


EMRE AKTAŞ LA SOHBET.
Kombine verdiğim bir arkadaşım Emre aktaşla sohbet etmiş.
sohbet konusu ADANASPOR.
ben adanasporda doğdum çok hata yaptım biliyorum demiş.
taraftardan tek bir ricası varmış KÜFÜR EDİLMESİN ALLLAH AŞKINA EDİLMESİN demiş.
genç takımız ve bu kadar sabırsız ve aşırı tepkili olunmasın kesin çıkacağız Süper LİGE demiş
benide çağıracak bir sonraki sohbetine.
sohbetin sonuan doğru emre onu bunu bırakta şu maç ne olur diye takılmış abi .

emreden tek kelime YENİLMEYİZ.
kesinlikle yenilmeyeceğiz demiş.

sanırım artık kafa karışıklığı bitmiş EMRE nin ve sevgisi konuısunda emin olan abi de diyor biz bu sene çıkarız ..
ilk 2 bizim olacak inşallah.moraller yüksek ve tek hedef şampiyonluk ve Adanaspora destek olmalıdır.

en büyük ADANASPOR
ÜSTÜNKOKAN.

Adanaspor kitabı ve Antep'te Rize maçı.

Adanaspor için kim bir kibrit çakarsa ona minnettarım.
Hakan tabakan hocamız kaplanpenchedeki anılarını kitaba aktarmış.
Gerçi sitesini her gün mutlaka ziyaret ederim dolasıyla kitabın içeriği hakkında az çok bil gi sahibiyim diyebilirim.
Ama şuarsı bir gerçek biz Adanasporlular olarak bu kitaptan en azından birer tane almalıyız.
Hakan hocaı tebrik ediyorum Tarihiyle birlikte bir kitab yazacağımız günlerde buluşuruz umarım.
Rizeye gideceğiz en korktuğum takımlardan biri demiştik.
Gün geçtikçe takımımıza daha çok güvenmeye başladım.
Adanasporu diğer takımlardan daha oturmuş görüyorum.
Pzartesi üç puan en kötü beraberlik çıkartırız.

2 Eylül 2009 Çarşamba

30 Ağustos 2009 Pazar

Mersin Adanaspor maçı sonrası teknik drektörler maç analizini yapıyorlar. Mersin teknik drektörü sorulan sorular karşısında sinirleniyor.

29 Ağustos 2009 Cumartesi

Ne demiştik Mersini yenmeliyiz.



Ilerleyen haftalarda daha iyi olacagiz goruntu oyle. Hocanin Ilyas israri 3-4 haftaya meyvelerini verecek bu tipoyuncular oynayarak form tutar. Yerine giren Rahman ilk 11 de Ilyas ile baslarsa eminim daha cok katki saglayacaktir, bileklerine cok hakim bir oyuncu ve iyi pas yapiyor. Sag ve sol kanatlarda sorun devam ediyor Anil bu hafta dah iyi idi frikikte gol olsaydi super olacakti. Beklerin onunde oynayan Kibong ve Fevzi drfansif anlamda daha agresif olmalilar cok kolay geciliyorlar buna onlem almaliyiz. Ferdi hatalardan goller yiyebilirdik atabilecegimiz pozisyonlarda oldu ama daha az hata yapmaliyiz. Bu hafta Recep , Onur , Mbilla, Rahman, Metin iyi oynadilar. Birde cok kolay sari kart goruyoruz buna mutlaka onlem alinmali , sari karti gereksiz goren oyuncuya ceza verilmeli. İnsallah Hacettepe macina 12 puanla cikariz hem kombinelerde satilir boylece.

Mersin daha iyi oynadı.. Biz dönem dönem topa sahip olabildik.. İlk gol insanüstü bir gol oldu.. Onca kişinin Mbilla'yı durduraması şaşırtıcı.

Mersin çok kaçırdı ve atamaya atarlar oldu aslında...

Defans fena değil. Ortasaha yavaş ötesi.. Forvet olarak idare ederiz.. Emre formda değil daha..

Tolgahan genel olarak iyi ama yediği gol kapattığı kendi köşesi idi. Barajın olduğu tarafat değil, kendi tarafına gelen topa müdahale etmeliydi.. Ama oynadıkça form tutacaktır..

Sonradan girenler oldukça iyi katkı sağladılar.. Sevindirici bir durum bence...

Herşeye rağmen 2 hafta ve 6 puan oldukça iyi bir başlangıç oldu..Unutmayalım ki geçen sezon 2. haftada puanımız yoktu ...

Haftaya G.antep'te Rizeyi devirmek önümüzü çok açacaktır..Hadi hayırlısı bakalım

harika bir gün.
harika bir akşam.
umutla gidilen mersinden 3 puan alıp döndük.

Ekrem hoca çok akıllı davrandı.
baskılı oynayacak olan kendini yeni takımda kendini sevdirmeye çalışan mersinli oyuncuları iyice yorduktan sonra usta bir matador edasıyla bir kaç hamleyle öldürüverdi kırmız şeytanları.

recep ersan tolgahan ve ve
rahman ve fevzi ve m'billa ilyas çıkınca aldılar sazı ellerine.........ve 50 metre sürülen topta golü bulduk..
metin tuğlu ayrı bir değer..
sinan ve ahmet şahinleride monte edip emrah bediri takımda görünce umutlar dahada artacaktır.

sabır diyoruz ve tüm takıma teşekkür ediyoruz.

MERSİN MAÇI ÜZERNE.

Adanaspor hedefini bir üst tura çıkmak ve sezon sonunda şampiyon olabilmek üzerine açıkladı.
Bu durumda şampiyonluğa oynıyan takımın maça beraberlik için çıkma şansı yok.
Adanaspor her maçını kazanmak için çıkmak zorundadır.
Şampiyonluğa oynuyoruz demekle şampiyon olunmuyor.
Öncelikli olarak bunun gereksinimlerini yerine getirmek gerekiyor.
Nedir bunun gereksinimleri.

Adanasporun giden seneden kalma kurulu bir futbolcu gurubu var takımın yapısı ve oyun sistemi oturmuş durumda.
Mersin yeni liğe çıkmış,çıktığı kadroyu büyük bölümünü göndermiş yeni kadro kurmuş üstelik ileri uc elemanını tam istediği golcüyüde bulamamışlar.
Adanaspor iklim bakımındanda fazla yabancılık çekmiyecek aynı iklim şartlarında yaşıyoruz.
Taraftar bazındada fazla bir yokluk çekmiyecek çünki turbeyler orda olacaklar.
Bir tek saha avantajı ve seyirci üstünlüğü mersinde olacak.
Bana göre Adanaspor bu maçı alıp gelecek en kötü ihtimal berabere kalacak.

28 Ağustos 2009 Cuma

Adana futbolu cilve dolu.

İl müdürünü düşünün Adanaspor başkanını protokale almak istemez böyle bir küstahlığı kendinde görür.
İl müdürlüğünde çalışan mustafa lovkor isimli şahısta seyircisiz oynanan karşıya maçında içeri kendileri tarafından ücretsiz bir şekilde girdirilen insanları fazlalık olarak göstererek Adanaspor başkanına ceza ödetmek istemiştir.
Bir ilin spor müdürü ne için vardır o ilin futboluna katkı koymak için iş adamlarını teşvik etmek için sporu futbolu halka sevdirmek için ordadır.
Utanmaz adam birde beş ocağı havuz yaparız diyor.
Utanmaz bu kulüpler olmasa sen nerden kazanç sağlıyacaksın.
Bayram akgül bu kadar zorluklar içerisinde kendi takımına gelen para yardımını zor durumda olan demirspora bağışlıyarak Adanada yapıcı bir lider izlenimi verdi.
Aytaç durakın iyi niyetinden şüphem yok ama sorunsuzca para harcayıp arkasından gelen yönetime de ödettiren,kendi alacağınıda fazlasıyla tahsil eden demirspor üzerinden nemalanan yöneticileride seçerken seçici olması lazım.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Emre Aktaş.



Adanaspor-Karşıyaka maçını 1-0 kazandı ve bu galibiyette golcü futbolcu Emre Aktaş'ın rolü çok büyüktü.. SPOR 01'e özel açıklamalarda bulunan Adanaspor'un golcü futbolcusu Emre Aktaş, Karşıyaka maçını kazanmanın önemine değindi ve lige iyi başlayarak önemli bir iş yaptıklarını söyledi. Emre, 1-0 öne geçtikten sonra skoru korumayı başardıklarını da ifade etti...
Geçen yıla göre kafa olarak çok rahat olduğunu dile getiren Emre Aktaş, "Geçen yıl rahat değildim. Kafa olarak iyi olduğum zaman performansım üst seviyelere çıkıyor.. Geçen sene kafamı çok karıştırdılar... Kendimi veremedim" dedi.. "Bu sene ne değişti?" sorusuna ise Emre Aktaş, "Kafam değişti. Yüzde yüz kendimi verebiliyorum. Adanaspor'un başarısında pay sahibi olmak istiyorum. Arkadaşlığımız çok iyi ve bunu da Karşıyaka maçında sahaya yansıttık" şeklinde cevaplandırdı...
"Transfer döneminde birçok takımla ismin anıldı, neden Adanaspor'u tercih ettin?" sualine Emre Aktaş şöyle cevap verdi:
"Kayseri'ye ben hayır dedim. Başkanımız Kayseri ile anlaşmıştı, iş bitmişti. Ben özel sebeplerden dolayı gitmedim yoksa bu transfer bitmişti. Sonra Başkanımız beni Ankaragücü'ne kiralık verdi, ben kiralık gitmek istemedim. Ardından Bayram Akgül bonservisimle beni Ankaragücü'ne verecekti , hatta ben imza bile atmıştım. Ama isteksiz bir imzaydı. Çünkü Adanaspor hiçbirşey kazanamayacaktı.. Başkanım beni vermeyi kabul ettiğinde yüzünde bir burukluk vardı.. Beni buralara Adanaspor Başkanı Bayram Akgül ve Adanaspor taraftarı getirdi.. Ben de Adanaspor'a para kazandırmadan Ankaragücü'ne gidemezdim. Gidemediğim için geri dönmedim, Adanaspor için geri döndüm. Transfer bitmiş imza atmışım ama Adanaspor'a birşey kazandıramadığımı gördüm.. Şimdi benim yapmam gereken 5-6 gol değil bu sezon 15 veya üzeri gol atarak Adanaspor'un başarısında pay sahibi olmam gerekiyor"
01spora bu tarihlik röpartaj için tşekkür ederiiz

25 Ağustos 2009 Salı

Seyircisiz karşıyaka maçı için dama ilginç giriş şekli.



Maçın ilk 20 dkları felan stad dışında destek veriyorduk.Birden kalabalık apartmana dogru koşunca birde baktım , herkes damlara koşuyor.Kapıyı nasıl actılar bilmiyorum.

Merdivenlerden cık cık cık cık , dama cıkıyoruz sanıyorum , bir baktım kendimi bi evin odasında buldum.Ev sahibi Yaşlı Teyzeden Allah razı olsun Kocaman Balkonunu bizlerle paylaştıgı için. Balkondan Dama merdiven dayadık sıgmayanlar dama geçti. Çok güzel eylenceli oldu.

Teyzeee Teyzeeeee...
Mekanın Cennet olsun lalalalalayyy ALlah razı olsun lalalayyyy ,, bestelerindede koptuk
Güzel bir başlangıç oldu , Sırada Mersin var.
amesyo

keske qelseydi karşıyakalı arkadaslar iki apartman doldu birini size verirdik kimse izin vermiyor en son apartmanın dam kilidini kırmaya çalıştık baktık olmuyor arkadasın bitanesi nerden esmişse elektirik saatlerının içine bakmış anahtarı bulmus açtık rahat rahat izledik fotolar videolar düşer yarına. . .maçtan önce karsıyaka malzemecisiydi sanırım stadın etrafında turlarken öyle konustuk siz iyisiniz dior biz napacagız 12 hafta ancak içerde maç oynayacagız. . .

inonuparkı
Posted by Picasa

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Adanaspor karşıyaka maçı.



Golü bulana kadar etkili oynadık golden sonra ne olduysa oyun kilitlendi k.yaka oynuyor gibi görünüyor ama bir türlü gol pozizyonuna giremediler.
Karşıyaka giden seneki kadrolarından daha iyi geldi bana sadece on numara eksikleri var bal yapmıyan arı misali şu an ilerleyen bir kaç hafta içerisinde liğin en iyi bir kaç takımından biri olacağından şüphem yok.
Bize gelince bu takımda çok beğendiğim rahman her iki ayağınıda kullanabilen bir oyuncunun lisansının çıkmamış olması bizim için kayıptı.
En azından boş galeye atılamayan golleri kaçırmazdık rahman olsaydı rahmanla başlıyacaktık kibong yedek çıkacaktı.
Oyuncu değşikliğindede hata yaptık bence Emrenin çıkışı fevzinin çıkışı hadi ilyas hazır bir görüntü vermedi diyelim Emre hızarcıyı bu kadar erken alması kibongu o kadar hatasına rağmen sahada tutması hataydı bence.
Karşı yaka iki gol pozisyonuna girebildi biz ise altı gol pozizyonuna girdik birini değerlenirebildik kaçırdıklarımızın ikisi boş kale idi.
Lisans sorunu rahmanın kendisinden kaynaklanıyor kulübün fazla suçu yok yetiştirme bedeli sorunu varmış kulüpten alacağına karşılık sözleşmesini feshettirmiş.
Yanlış çapsız bir avukatı kendisi seçmiş kulüpten habersiz bu olay sonucu lisansında sorun çıkmış kısa zamanda sorun çözülür umarım.
Karşıyakaya bundan sonraki maçlarında başarılar.
Her şeye rağmen üç puanla liğe başlamak çok güzel.